21║ ama senden bir söz vermeni istiyorum.

448 72 106
                                    

-Harry Potter

Biraz daha uyku için yalvararak titreyen göz kapaklarını zorlayarak açtı. Her yerinin ayrı ayrı sızladığını ama üzerine başını koyduğu kolunun uyuştuğunu hissedebiliyordu. Boşta olan diğer koluyla masadan destek alıp biraz daha dik bir konuma geldiğinde iki şey birden dank etti kafasına.

Neden yatağında değil de bir masanın üzerinde uyukluyordu?

Uyku sersemliğinin verdiği baş ağrısı ile yüzünü buruştururken gözlerini ovuşturdu. Ayılmak için verdiği çabanın sonunda alaycı bir ses çınladı kulaklarında.

"Günaydın bay horultu."

Ağrıyan göz kapakları durduğu ses ile kocaman oldu, başını anında dik olacak şekilde kaldırdı. "Ginny?"

Kızıl saçlı kız güldü. "Başka birini mi bekliyordun Potter?" diye sordu şakacılıkla.

"Yo... Hayır." dedi Harry mayışık mayışık. Uyandığında karşısında gördüğü ilk kişinin kızıl saçlı sokak piyanisti olması hayal dahi edemeyeceği kadar harikaydı. "Sadece gözlerimi açar açmaz seni gördüğüm anın tadını çıkarmak istiyorum."

Ginny oldukça uyku sersemi olan sevgilisinin bu sözüne karşın hafifçe kızarırken bir yandan da kıkırdamaya engel olamadı. Kızın gülüşünü duyan oğlan ise ne söylediğinin farkına varıp yüzünü buruşturdu."Ve sanırım bunu içimden söylemem gerekirken lanet uyku sersemliği yüzünden dışımdan söyledim."

"Evet." dedi Ginny gülerek. "Tam olarak öyle yaptın ve hoşuma da gitmedi değil."

Harry biraz daha dik oturdu ve elleriyle yüzünü ovuşturdu. "Saat kaç?" diye sordu yorgun yorgun.

Kesinlikle hayatında başarılı olamadığı alanların başında, tatlı bir uykudan sonra ayılmak geliyordu.

"Yediye geliyor, hava karartmak üzere." dedi Ginny. Diğer yandan da içinde bulundukları okul kütüphanesinin ufak penceresinden içeri sızan kırmızıya çalan turuncu gün batımını gösteriyordu gözlerinin ucuyla.

Harry kaşlarını çattı ve üzerinden atamadığı mayışıklıkla mırıldandı." Ve sen bu saate kadar ders mi çalıştın? Tanrım... Senin de dinlenmeye ihtiyacın var."

Ginny kaşlarını kaldırdı ve elini masanın üzerinde duran Harry'nin elinin üzerine koydu. "Harry... Benden daha fazla çalışıyorsun ve düzgün uyku bile uyumuyorsun. Şu anda karşımda da dağılmış haldesin. Bu durumda dinlenmesi gereken ben miyim?"

"Evet." dedi Harry sersem sersem. "Bir gün, yorgunluktan o kızıl saçlarının alevinin sönmesini istemiyorum."

Ginny bu söze karşın kocaman bir kahkaha atarken Harry iç çekti. "...bunu da içimden söylemeliydim."

Kız, yüksek sesli kahkahasını kontrol altına almaya çalışırken ayağa kalktı ve geç saat olduğu için kimsenin olmadığı kütüphanenin içinde oğlanın dudaklarına ufak bir öpücük koydu.

"Bilinçaltında nelerin dolaştığını bir süre daha senin ağzından dinlemek isterdim Harry." dedi Ginny samimiyetle. Sözlerinde alay yoktu. Harry'nin bu cins ilginç cümleler kurmadı çok hoşuna gitmişti. Sanki 'lütfen beş dakika daha uyusam' diyen ufak bir çocuk vardı karşısında.

Kızıl saçlı kız iç çekerek lafına devam etti. "Ama saat geç oldu ve eve gitmemiz gerek. Anneme Hermione'den olacağımı söylemiştim ve ona yalan söylemekten nefret ediyorum."

I'm in love with an angel | hinnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin