28║ olaylara farklı bir açıdan bakmak, görünmez gerçekleri gösterir.

419 62 41
                                    

- 4 yıl sonra -

-Ginny Weasley

Gülümsedi. O yılbaşı gününü hatırladıkça yüzüne yayılan nostaljik ve 'hey gidi günler.' diyen tebessümü hiçbir zaman silemezdi, aradan dört yıl geçse de. Bunu başarabileceek kadar duygusuz biri olmamıştı hiçbir zaman.

İşte o günden beri Ginny ve Harry her yılbaşının, paskalya tatilinin, bazen cadılar bayramının ilk ya da son birkaç gününü bir şekilde bahane bulup beraber geçirmişti. Ya Harry, Nottingham'a gelmiş ya da Ginny, Manchester'a gitmişti. Ama bir yolunu bulup görüşmeyi asla bırakmamışlardı.

Bir kere daha birbirlerini bulduktan sonra bırakırlar mıydı sanki?

Yine de yılda sadece birkaç kere buluşmaktan hayıflanıp dursalar da yapabilecekleri pek de bir şey yoktu.

Harry şu an dört yıllık mühendislik fakültesini bitirmiş, staj yapmak için bir yıl daha Manchester'da kalmak istemişti.

Ginny ise ingilizce öğretmeni olma yolunda oldukça kararlı bir şekilde ilerliyordu. Mutluydu. Son yılı olduğu için dersler ve stajı beraber götürüyordu. Telefonda konuşurken Harry onun sesindeki yorgunluğu fark edebiliyor ama her zaman kendini öğretmen kimliği ile tarif eden Ginny'nin mutluluğunu hissettiği için hayatın yolunda olduğunu düşünüp geçiyordu.

Hermione ve Ron, Londra'da idi. Hukuk fakültesini bitiren Hermione, hiçbir şeyi geçiktirmeden -evet plan ve sorumluluk manyağı- kendi avukatlık bürosunu açmak istediği için vakit kaybetmeden Londra'ya geri dönmüştü.

Ron zaten Londra'daydı. Hermione de yanına geldiği için keyfine diyecek de yoktu. Harry ile her konuştuğunda ya Hermione'den ya da sınavların zorluğu ve sınıfta kendisine takan Profesör hakkında konuşmayı tercih ediyordu.

Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, iki oğlanın dostlukları her zaman aynı kıvamda kalacaktı besbelli. Harry'nin bundan oldukça memnun olduğunu görebiliyordu Ginny.

Hepsinin ailesi ile arası eskisine göre çok daha iyiydi ve yavaş yavaş düzeliyor, aralarındaki soğukluk eriyip gidiyordu. Elbette Harry ve Ginny çiftinin bir yolunu bulup yeniden görüştüğünü bilselerdi olaylar yeniden saçma ve çıkmaz bir yere giderdi ama... Zamanın ne getireceği de bilinmezdi.

İlişkilerini gittiği yere kadar götürmeyi planlıyormuş, sadece anı yaşıyormuş gibi görünenler de arada sırada gelecek ile planlarını anlatmaktan ve ilişkilerinin ciddi bir yola girdiğini ima etmekten kendilerini alamıyorlardı. Harry ise 'sonsuza kadar mutlu yaşadılar.' klişesini Ginny ile beraber gerçekleştirecek olmanın hayallerini kurmaya başlamıştı kızın aynı hayaller kuruduğundan habersiz.

Hiçbir hayat kusursuz olamazdı.

Ama beraber geçirmek istedikleri hayatın kusurları bile çirkin görünmedi gözlerine.

Çalan telefonu ile düşüncelerinden sıyrılmak zorunda kaldı kızıl saçlı kız. Ocakta pişen makarnayı bir kere daha karıştırıp yan odadaki telefonunu almaya gitti.

Bu saatte kimin arayacağını merak ederek eline aldı ve ekranda gördüğü isim ile merakı iki kat arttı.

Ron neden onu görüntülü arıyordu? (genel olarak biricik abisi onu aradığında 'zaten sesine maruz kalıyorum, görüntülüye katlanamam.' gibisinden bayat espriler yapar, Ginny'i sinir etmek için hiçbir fırsatı kaçırmazdı.)

Üstelik bu bir grup aramasıydı ve bağlanılmak istenen diğer kişi Harry idi.

Neden grup araması yapıyorlardı?

I'm in love with an angel | hinnyWhere stories live. Discover now