32║ hayat zordu ama bir arada ne kadar çekilmez olabilirdi ki?

418 59 38
                                    

-Ginny Weasley

Daha önce hiç, uyumamak için gözlerinizi sonuna kadar açarak etrafta dolaştığınız oldu mu?

Bedeninizi uyanık tutmak zorunda kaldınız mı?

O hissi daha önce hiç yaşadınız mı?

Yaşamadıysanız anlatalım azıcık...

Uykunun, bomboş tatlı uyuşukluğuna düşmek isteyen, size yalvaran bedeninizi belirtilerinden biri, göz kapaklarınızın kalkmayacak kadar ağırlaşmasıdır. Her gözlerinizi kapattığınızda, içine gireceğiniz bilinçsizlikten küçük ama harika parçalar görürsünüz.

Karanlığa karşı koyamazsınız.

Ama eğer ki gözlerinizi yummayacak kadar iradeliyseniz bu sefer damarlarında akan kanı hissetmeye başlarsınız, vücudunuzun belli bölgelerinde sanki nabzını yükseldi, kapatmadığınuz gözleriniz ise odakta durmadan arkaya kayar...

Uyku, sizi eninde sonunda esir alır.

O kadar yorgun olursunuz ki, zihninizin karanlık köşelerinde bile uyumamanız gerektiğini söyleyen parçayı duyamazsınız.

İflas edersiniz.

Ginny Weasley, şu anda tüm bunlardan daha azını yaşamıyordu. Gücü tükenmiş parmakları elinde tuttuğu demir anahtarın gireceği kapı deliğini ararken olduğu yere yığımak üzereydi.

Biraz daha para kazanıp bütçelerine destek vermek için birkaç özel ders bulmayı başarmıştı. Ondan memnun kalan öğrencileri, Ginny'i diğer arkadaşlarına özel öğretmen olarak önerince işleri iyice artmıştı.

Okul sonrası birkaç saati hatta bazen hafta sonları bile özel derslere gidiyordu. Bu yoğunluğun arasında da öğrencilerin yazılı sınavlarını okurken sabahlamış, okul sonrası ise ingilizce öğretmenleri zümre toplantısına katılmıştı.

Özel dersler falan filan derken... Yukarıda anlatılan yorgunluk belirtilerini her bir zerresine kadar hissetmemesi için hiçbir neden yoktu.

İç çekti ve en sonunda bulduğu anahtar deliğinde demir anahtarı birkaç tur döndürdüğünde kapı aralanıverdi.

Mutfaktan süzülen enfes kokuları içine çekti ve rahatmaya izin verdi.

Gün bitmişti... Yarın cumartesiydi ve iki özel dersi hariç tamamen boştu.

Yoğunluktan Harry ile uzun zamandır birbirlerini ihmal etmişlerdi. Hafta sonunu baş başa geçirmeyi planlıyorlardı.

Mutfaktan gelen kokulara bakılırsa Harry, baş başa vakitlerine güzel bir giriş yapmak için hazırlıklara başlamıştı bile.

Hafızasının ufak bir kısmı, sabah, Harry'nin bu akşam eve erken geleceği ve akşam yemeği pişireceği ile ilgili bir şey söylediğini hatırladı.

"Hoş geldin Ginny." dedi mutfaktan gelen Harry'nin neşeli sesi. Tahtaya vuran bıçağın sesine bakılırsa bir şeyler doğramakla meşguldü.

Ginny gülümsedi. En azından biri enerjikti...

Yorgun adımları mutfağa ilerledi. Kapı eşiğinden başını uzattı. Beklediği gibi Harry, salatalık malzemeleri doğruyordu. Mutfakta kesinlikle ve kesinlikle Ginny'den çok daha iyiydi.

Kızıl saçlı kadın yavaş adımlarla ilerleyip Harry'e arkasından sarıldı, yanağını sırtına dayadı. Kalbinin sesini duyabiliyordu...

I'm in love with an angel | hinnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin