Sakladığın sırlar ne?

445 44 13
                                    

Baekhyun gözlerini yatağında açtığında üzerindeki ağır kokunun sahibini yanında bulmayı ummuştu ancak yastıklardan başka hiçbir şey yoktu. Odasına doğru yaklaşan ayak sesleri ve onu her daim güvende hissettiren koku bir anlığına hissettiği kızgınlığı ve hayal kırıklığını alıp uzaklara taşısa bile, zihnine doluşan görüntüler ruh halini tekrar değiştirmişti. Ona doğrudan kızılmasını, hesap sorulmasını, aynı davranışı yüzlerce kez yapmış olduğunu  suratına vurulmasını istemiyordu. Kapıya karşı sırtını döndü ve gözlerini yine kapattı. Henüz birkaç saniye önce uyanmış zihni, bir insanın ya da bir kurt adamın zihnine göre çok hızlı  davranmıştı her zaman olduğu gibi.

Bir dakika içinde kapı sessizce açıldı ve Baekhyun sevdiği kokunun tüm odaya yayıldığını hissetti. Ayak sesleri çok geçmeden odanın içinde hareket etmeye başladığında kıpırdamamak ve uyanık olduğunu belli etmemek için kalıp atışlarını, nefes alış verişini ve abisinin boynuna atlamak için zıplamaya hazır bacaklarını dizginlemeye çalıştı. Parmak uçlarında gezinen, gözlerini açmasına neden olan şey, Jongin'in dudakları değil; biricik abisi Junmyeon'un eliydi.

"Evdeki kurt kokusu o kadar yoğun ki birisinin sana saldırdığını bile düşündüm yerdeki kıyafetleri görene dek. Ne zamana kadar kurtlarla sevişmeye devam edeceksin? Birisi dişlerini boğazına geçirene dek mi yoksa o şanssız kurt başına büyük bir bela olana dek mi? "

Baekhyun yüzlerce kez duyduğu cümlelere karşı gözlerini devirirken bir yandan esneyip, uyuşmuş bedenini esnetmeye çalıştı. Abisinin her daim korumacı tavırlarını sevse bile bundan sıkıldığı anlar artık daha fazlaydı. Hiçbir şeyden haberi olmayan, kendini koruyamayan, herkesin oyuncağı olmaya hazır bir vampir değildi artık. Aksine birçok kişiyi parmaklarında oynatmış ve yine oynatmaya devam eden, kayıp olan kişilerden asla üzüntü duymayan kan avcısının tekiydi.

"Hiç kimse başıma bela olmayacak bunu söylemekten vazgeç artık. Neden bu kadar erken geldin? Birkaç gün sonra gelmen gerekmiyor muydu?" Yumuşak yastıklardan doğrulurken kaba bir şekilde sordu. Elinde olsa abisini evinden kovardı ama bu ev sadece onun değildi, bu yüzden böyle bir hakkı yoktu.

"Küçük kardeşimi daha fazla yalnız bırakmak istemedim." Junmyeon onunla alay etmeye devam ettiğinde diğeri anlayışı bir kenara bıraktı ve çocuklaşıp ona yastık fırlattı. Refleksleri uzun yolculuğa rağmen hala yerindeydi, yastık yüzüne çarpmadan yakalayabilmişti. Gülerek kardeşi gibi kokan yastığı yatağın ucuna bıraktı ve çarşafların arasından çıkan öfkeli çıplak bedene yan bir bakış attı. Baekhyun ıslak rüyasında gördüğü hayallere banyosunda devam etmeyi düşünürken abisi yüzünden bir kez daha durduruldu.
"Ciddiyim. Kurtlarla arana mesafe koy."

"Aptal masalları dinleyecek zamanım yok. Ne yapacağımı sana soracak yaşı çoktan geçtiğimi düşünüyorum. Ayrıca ne yapacağıma karar vermeyi bu kadar çok istiyorsan babam sana liderliği teklif ettiğinde ona sırt çevirmeyip, kabul etseydin."

Junmyeon'un kzıl gözleri kısılmaya başladı öfkeyle birlikte. Bu konuyu aralarında hallettiklerini düşünüyordu ama durum zannettiği gibi değildi. Küçük kardeşi onun önüne engeller koymakta her zamanki gibi ustaydı.

" Hiçbir şeyden haberin yok öyle değil mi?" diye, sordu Junmyeon sesini sabit tutmayı başararak. Baekhyun gibi öfkelendiği anda her şeyi yakıp yıkan, partiyi bitiren birisi değildi. Aksine partinin devam etmesini sağlar ve kurbanını arka odada, üzerine tek bir kan lekesi bile bulaşmayacak şekilde öldürürdü.

"Ne oldu?"

Baekhyun kısa süren tatilin ve geriye iki değil tek kişi dönmüş olmanın ardına düştü ani bir şekilde. Dolabında aldığı eşofman altını hızlıca bacaklarından geçirirken Junmyeon baskın kurt adam kokusunun olduğu yatağa avuç içlerini bastırıp hafifçe gezdirdi. Kokuyu en hassas yerine hapsedip peşine düşecekti ve böylece kardeşinin o kurttan uzak kalmasını kendisi sağlayacaktı.

REDWhere stories live. Discover now