Koruyucu elf

227 23 24
                                    

Baekhyun yatağın içinde rahat ve oldukça huzurlu bir şekilde uyuyan ve büyük ihtimalle gözünü açtığı anda bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyecek adama bakıyordu dakikalardır. Yatağında birçok bedenle birlikte güneşe merhaba demişti ancak hiçbiri şimdiki kadar onu tedirgin hissettirmiyordu. Sahi, Park Chanyeol dün gece ne yapmıştı? 

Onu öpen ve kışkırtan kişi ta kendisiydi değil mi? Odasının yerini soran ve kapının önünde gümüş saçlı vampiri kucağına alan da kendisiydi değil mi? Baekhyun hiç yapmamasına rağmen emin olup olmadığını sorduğunda alay dolu bir ifade ile bunu yapmayı uzun zamandır beklediğini söyleyen kendisi değil miydi? 

Her şeyi başlatan ve bitiren oyken Baekhyun neden korkutuğunu anlayamıyordu ve bu yüzden içtiği şarabı bile kusmak istiyordu. Jongin ona sırtını dönmüşken, aralarına aşılmayacak duvarlar inşa etmişken ve bu gece diğerlerinin yanında onun küçük düşmesine neden olmuşken vampir hala onu düşünmeye devam ediyordu. Tüm bunları çok kısa bir süre içinde yaşamıştı ve ilk kez birisinin sırtını dönüp gitmesine izin vermek istemiyordu.

Hiç değilse bunun kolay yoldan gerçekleşmesini istemiyordu.

'Başka bir şeyi düşünme, içinde hareket eden penisime odaklan' diyen Chanyeol'un sert ve hırıltı sesi zihnindeki bir boşluktan fırladı o anda. Şafak sökene dek onu bu yatağın içinde tutan ve gerçek anlamda zevkten başka bir şey düşünmemesine engel olan lider biraz olsa bile vampirin işine yaramıştı açıkçası. Şu anda Baekhyun hem tatmin edilmiş hem de zihnindeki o sinsi sesten uzaklaşmış hissediyordu kendisini. 

Çarşafın açıkta bıraktığı ayaklarına dokunan güneş bir süre içinde Chanyeol'u uykusundan uyandırmaya yetmişti, onu sessizce ve oldukça sakin bir görünüşle izleyen Baekhyun parmaklarının arasında sallanan boş kadehi yavaşça doldurmaya başladı.

''Uyanır uyanmaz içmeye başladığını bilmiyordum.'' Sağ gözünü ovalarken mırıldandı Chanyeol. Diğeri sadece gülümsedi ve lezzetli şarabından bir yudum daha aldı. Birkaç dakikalık sessizliği yatağın içinden havaya doğru uzanan elin çıkardığı hışırtılı ses bozmuştu. Chanyeol parmaklarıyla ona gelmesini işaret ederken aynı anda başını yastıktan hafifçe kaldırıp karşısında oturan yarı çıplak adama baktı. ''Yanıma gelip günaydın öpücüğü vermeyecek misin? Şimdiden bu kadar mesafeli mi davranıyorsun?''

Kendi içinde seçenekler yaratan Baekhyun bu durum karşısında şaşırmış ve yine de onun emrine itaat ederek ayaklanmıştı. Chanyeol'un uyandığı gibi gideceğine ya da bu olayın kocaman bir yanlış anlaşılma olduğuna ve bir daha tekrarlanmayacağına dair sözler duyacağına ya da onu sarhoş ederek tüm bunları vampirin planladığına dair yapılacak bir tartışma için hazırlamıştı kendini gözlerini açtığı andan itibaren. Ancak Chanyeol tüm seçeneklerin üzerini tek bir darbeyle çizmiş sadece kendi seçeneğini oluşturmuştu.

Baekhyun yavaşça yatağın içine, onun yanına oturduğunda Chanyeol zaman kaybetmeden ellerini onun ince, zarif beline sardı ve uzanması için hafifçe çekiştirdi. Birkaç saniye içinde vampir kendini daha önce hiç yaşamadığı bir sabahın içine sıkışmış halde bulmuştu. Jongin ile buna benzer anların tadını çıkarmıştı ancak o zamanlarda kurt adama karşı hisleri olduğu için oldukça rahattı ama şimdi duyguları karmaşıktı ve Chanyeol bunu tahmin edebiliyormuş gibi onunla oynuyordu. Dağınık saçları ve yanağı Chanyeol'un göğsü ile omzu arasındaydı, normal bir ritim ile atan kalbi dinlemeyi sevmişti vampir. Kurt adamın hızlı ve oldukça gürültülü kalbi birçok şeye odaklanmasını engellerken şimdi kollarının arasında durduğu adamın kalp ritimlerini dinlemek ona sevdiği bir şarkıyı dinlerken hissettiği duyguyu hissetmesini sağlamıştı. 

REDWhere stories live. Discover now