Alfanın kardeşi

157 17 27
                                    

Yazarken en çok keyif aldığım bölüm oldu diyebilirim, üstelik tüüüüm sırlarımız ortaya çıktı (neredeyse) 

İyi okumalar❤ 

*

Elindeki çiçeklerle kendini Luhan'ın yanına attı ve topladığı çiçekleri düzenlemeye çalıştı birkaç saniye boyunca. Tuhaf bir şekilde gözlerini açtığında kendisini burada bulmuştu ve genç elf onun burada olmasından son derece mutluluk duyuyordu. Her ne kadar sevimli genç kurt onu görmek için geldiğini söylese bile Luhan onun gözlerindeki endişeyi yakalayabilmişti, dün gerçekleşen ve kimsenin bu konu hakkında tek bir kelime bile etmediği konseyin sonuçları hakkında bir şeylerden şüpheleniyor ya da korkuyor olabileceğini düşündü onun. Eğer Kyungsoo bahsetmiyorsa konuşmanın anlamı yoktu bu sadece onun için ısrar ediyormuş gibi görünmekten başka bir şey olmazdı ancak bir yanı genç kurdun konuşmaya nasıl başlaması gerektiğini bilmediği için suskun olduğunu ve bu yüzden onun bir şeyler söylemesi gerektiğine dair baskı yapıyordu.

Sessizlik tatlı rüzgarın ve çiçek kokularının arasında sürüp gitti. Oturdukları çimenler ve sırtlarını yasladıkları büyük ağacın gövdesi oldukça rahattı bu yüzden ikisi de kalkmak istemiyordu, üstelik Luhan eğer odasına geri dönerlerse abisinin onları dinleyeceğine de emindi. Sahi Kyungsoo buradaydı ancak alfa gelmemişti hala bir işi mi vardı yoksa ikisinin arası mı kötüydü?

''Abin...'' dedi, tatlı bakışları kurdun yüzünde durmuştu. Bir anlığına Kyungsoo yapmaya çalıştığı çiçek tacından gözlerini ayırıp ona baktığında gülümseyen dudakları ve parıltılarla dolu bal rengindeki gözleri görmüştü. Hızlıca başını indirdi ve ellerini hareket ettirmeye başladı bilinçli bir şekilde şu an Luhan'ı öpemezdi, her ne kadar bunu istiyor olsa bile yapamazdı.  '' Neden seninle gelmedi? Normalde tek başına gelmene izin vermezdi, bugün yanında güvenliğini sağlayacak birisini de göndermemiş.''

Evet, Jongin elf topraklarına onun tek başına gitmesine asla izin vermezdi. Kendisi gelemiyorsa mutlaka Kyungsoo'nun yanında alfanın güvenini kazanmış birisi olurdu ancak bugün genç kurt tek başınaydı, hiç olmadığı gibi. Böylesine korumacı olmasının nedeni elflerle sorunu olması değildi- artık aralarında eskiden olduğu gibi güven problemi yoktu zaten- o topraklara gidebilmesi için şehir merkezinden geçmesi gerekiyordu ve bunu yaparken alfa onun yalnız, korumasız ve tehdit altında olmasını hiç istemiyordu. Ancak bugün her şey olabildiğince farklıydı hem iyi hem de kötü.

''Abim bugün yalnız gelmeme izin verdi.''

Şaşırdı genç elf. Alfanın bunu yapabileceğine dair inancı sıfırdı çünkü her ne olursa olsun kardeşi büyüyüp kendini geliştirdiğinde bile arkasına adam takacağından oldukça emindi. '' Nasıl? ''

''Sadece oldu işte.''

Kyungsoo gerçeği söylemek istemedi çünkü utanıyordu. Ona bütün gece rüyasında onu gördüğünü ve bu yüzden ormandaki tek bir kurt bile uyanmadan evden kaçtığını söyleyemedi. Abisine bıraktığı not belki işe yarayabilirdi çünkü işler ters giderse kendisine ceza vermesine izin vermişti, her şeyi kabul ediyordu ancak ceza alacağı bir durumun içinde kalmamak için ekstra çabalaması da gerektiğini iyi biliyordu. Dış dünyadan oldukça uzak büyümüş bir kurt adam olarak kime, neye ve nasıl güveneceğini gerçekten bilmiyordu o yüzden ormandan elf diyarına gelene dek geçen yolculuk bile onun için çok zorlu olmuştu.

''Bana her şeyi anlatabileceğini biliyorsun değil mi Soo? Hiç değilse bunu tekrar hatırlatmama izin ver. Her ne olursa olsun seni yargılamayacağım ve her ne olursa olsun yanında olacağım bunu sen bile değiştiremezsin.''

REDWhere stories live. Discover now