RED

Zannettiğinden daha yakınındayım!

Selaaaaaaaammm! Uzun bir aradan sonra merhaba😊💗  Yazdığım hiçbir şeyi beğenmeme ve bu yüzden kendime küsme olayı devam etse bile bir an önce tamamlayıp paylaşmak istedim. Smut yazamadığım için ağladım (evet) ve berbat etmeden önce öylece bırakmaya karar verdim. Genel olarak gerçeklerin ortaya çıktığı bir bölüm oldu veee iki bölüm sonra finalllll 🥳 

*

Ilık rüzgar saçlarını okşuyor, burnunun üstündeki yıldızları andıran çillerine öpücükler konduruyor, çiçek kokuları bedeninin etrafında dans ediyordu adeta. Luhan daha önce bu kadar mutlu hissetmediğine emindi, zihninde dönüp duran o kısa anın verdiği heyecan hala yerini koruyordu. İşaret parmağı pembemsi, ince, Kyungsoo tarafından defalarca kez öpülmüş dudaklarının üzerinde geziniyorken kendi kendine kıkırdadı. Aşkın bu kadar güzel hissettireceğinden habersizdi. Hissettiği birçok şeyin aksine Seonghwa'nın birisini öldürecekmiş gibi malikanenin batı tarafına doğru koşar adımlarla yürümesinin asıl nedenini de bilmiyordu.

Doğrusu o an bununla ilgilenmemeyi seçmişti. 

Evde olan olaylara kulaklarını ve gözlerini kapatmış sadece Kyungsoo'yu düşünüyordu. 

O anlarda Sehun'un biricik koruyucu elfi yapabilseydi evden uzaklara gitmeyi seçerdi. Üst katlardan kulaklarına dolan sesler şehvet doluydu ve buna neden olan kişiyi çok iyi biliyordu. Defalarca kez duyduğu Sehun'un kışkırtıcı inlemeleri ve sayıklamaları şu anda tek bir kişinin ismine işaret ediyordu. Elleri kar tanelerini andıran balkonun mermer korkuluğuna yaslandığında birer pençeyi anımsatırcasına kıvrılmıştı. Sehun'un bir gün böyle bir şey yapacağını asla düşünememiş, daha doğrusu ona konduramamıştı. Aptalca geliyordu kulağa ama bir o kadar da gerçekçiydi, Sehun neden bunu  yapıyor ya da alfaya izin veriyordu? Ciğerlerine taşıdığı hava onu boğuyor, vücuduna kramplar sokuyor, zihnini bir türlü rahatlatamıyordu. Bir yanı bu durum için Sehun'a kin güdümesini sağlarken diğer yanı daha vicdanlı ve anlayışlıydı liderinin bunu yapmaya hakkı olduğunu sakin bir sesle mırıldanıyordu. Zihnindeki karmaşanın içinden sinsi bir ses belirdi, sanki ayaklarını sürükleyerek yavaş yavaş ona yaklaşıyordu. 

'Her şeyi itiraf et' diye fısıldadı zihnindeki ses. Seonghwa bunu yaparsa sonuçlarının beklediğinden daha acımasız ve net olacağını biliyordu. Ancak şu an Sehun'un yatağındaki alfayı ondan ayırmanın tek yolu buydu, gerçek ortaya çıkarsa elf sarsılır ve ellerini o köpekçikten çekebilirdi.

Saten çarşafların arasında zevkten kıvranıyordu güzel elfin bedeni. Bal köpüğü rengindeki çarşaf parmaklarının arasında kırışıyor, kaçmak istercesine ileriye uzanıyordu vücudu. Bu zamana dek Seonghwa ona düşünebildiğinden daha çok zevk vermişti ve bu zevkin zirvedeki tek nokta olduğunu düşünüyordu ancak bacaklarının arasındaki adam içine girmeden iki kez boşalmasını sağlamıştı bile. Sıcak ve ıslak dili, yumuşak ve her emri yerine getiren dudakları, kalın kemikli parmakları alt vücudunu esir almıştı bile. Elfin yatak odasına geri döndüklerinde Sehun hissettiği aura ile üstünlük kurmayı bırakmak zorunda kaldı, sanki Jongin onu ısırabilmiş gibi soluyor ve koyulaşmış gözleriyle onun kıpırdamamasını sağlıyordu. İşaret ve orta parmağı sıcak deliğin içinde kıvrıldığında elf inledi dar deliği onun parmaklarının kalınlığına öylesine güzel uyum sağlıyordu ki delirecekmiş gibi hissediyordu. Jongin onun okşanmaktan kızarmış penisinin ucunu yalanmaya başlamadan önce pozisyonunu değiştirdi, havalanmış kalçaların altına uzandı hızlıca. Sıcak ağzı ve kaygan dili Sehun'un kasıklarını sızlatırken parmakları her vuruşunda vıcık vıcık sesler çıkarttığı deliğin içinde kendine ait izler yaratıyordu. Penisi ağzına almak için başını hafifçe havaya kaldırdığında bir eliyle sıkıca kavradığı elfin beyaz, pürüzsüz kalçasını aşağıya doğru çekti.