Bölüm 40 🌴

8.8K 610 413
                                    

Dile kolay 40 bölüm...

Bölüm Şarkıları :

Daya - New

Doja Cat - Streets 

Jaymes Young - Infinity

Multimedya : Pars ve Gece

"Ben Alya ile evleneceğim."

Havada uçuşan şaşkınlık nidaları, püskürtülen içecekler, irileşen gözler. Evet hepsi bu cümle ile başlamıştı.

Son kalan sakinlik kırıntıları da bununla birlikte son bulurken fazlasıyla öfkeli olan abiyi sakinleştirme görevi Alya tarafından nişanlısı olmam bahanesi ile bana verilmişti fakat bunun zorluğu hakkında kimsenin en ufak bir fikri bile yoktu.

Nişanlısı demişken, kulağa çok hoş gelmiyor mu sizce de ?

"Sen hangi götüne güvenip on sekiz yaşında bir kızla üstelik benim kardeşim olan kızla evleneceğini söyleyebiliyorsun ?" Etrafımızdaki kalabalığı göz önünde bulundurarak sakin kalmaya çalıştığını görebiliyordum ama baş başa kaldığımızdaki tepkisini kestirebildiğim söylenemezdi.

Halka açık alanlar, siz iyi ki varsınız !

"Senin yirmi sekiz yaşında evleniyor olman benim problemim değil." Eh, Bir Gece Aytekin olmasa da güzel laf sokuyordu.

"Ulan yavşak daha birkaç ay öncesine kadar kanlı bıçaklı değil miydiniz siz ? Kıçındaki boka bakmadan ne evlenmesinden bahsediyorsun ?"

"Ne yapmamı istersin peki tam olarak ? Senin ve piç babanın onu yok saymasını uzaktan izlemeye devam mı edeyim yoksa yaşamaya mecbur bıraktığınız bu siktiri boktan hayattan çekip çıkarayım mı ?" Sandalyenin zemine sürterek çıkarttığı sesi duyduğumda, başımı kaldırıp neredeyse koşarak yanımızdan ayrılan Alya'ya baktım. Yaşadıklarını anlamam mümkün değildi ama tahmin edebiliyordum. Yıllarca yalnız bırakılmış küçük bir kız çocuğuydu esasında. Ayağı kalkıp eteğimi düzeltirken sinirli bakışlarım Pamir'i buldu.

"Kızın abisiyle sidik yarıştıracağına onun fikirlerine saygı duy. Bu söylediklerin muhtemelen onun kendi istediği için değil sadece benim için hissine kapılmasına neden oldu."

"Ama be-" İtirazını dinlemeden Pars'a döndüm bu sefer de.

"Sen de kendinden on yaş küçük çocukla hırlaşmayı bırakta yıllardır yapamadığın abiliği yapmaya bak artık. Daha küçücük bir kızın alnına istenmeyen çocuk damgası vurmaya hakkınız yok."

İkisi de aval aval suratıma bakarken sıktığım yumruklarımı yüzüme götürüp sertçe suratımı sıvazladım. Deli edeceklerdi beni !

"Çok etkilendim şu an biliyor musun ?"

"Yengede iş varmış."

"Vardır vardır," Duraksadı ve gözleri hızla Pamir'i buldu. "Lan önce kardeşime şimdi de nişanlıma mı sarkıyorsun ?" Gözlerimi devirerek tuvaletin olduğu koridora girdiğimde yanına gitmekle gitmemek arasında bir ikilimde kalmıştım. Böyle bir durumda yalnız kalmak isteyebilirdi ama gönlümün kesinlikle bundan yana olmadığı kesindi.

Sonunda daha fazla düşünmeden oldukça geniş olan tuvalete girdiğimde tıpkı tahmin ettiğim gibi aynanın karşısında kızarmış gözlerini yıkıyordu.

"Burada olmamda bir sakınca var mı ?" Ayndan göz göze geldiğimizde başını iki yana sallayıp yüzünü bana döndü.

"Eğer konuşmak istersen seni dinlerim biliyorsun. Belki çok kısa bir süredir tanışıyoruz ama bunun suçlusu biz değiliz." dediğimde benimle birlikte güldü. Onu güldürebildiğim için mutluydum, ne kadar güçlü durursa dursun yaşadıkları onun için bile fazlaydı ki bunun henüz buz dağının görünen kısmı olduğuna yemin edebilirdim.

DERS NOTU 'yarı texting -TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now