DERS NOTU 'yarı texting -TAMAMLANDI-

Bölüm 44 🌺

Bölüm Şarkıları :

Candan Erçetin, Yüksek Yüksek Tepelere

Serhat Durmuş, Hislerim

Aydilge, Aşk Paylaşılmaz

Multimedia : Gece ve Pars

Kalın bukleler halinde göğsümün üzerine dökülen saçlarımı omzumdan geriye attım. Elimdeki kitabın sayfasını sakin bir şekilde çevirdiğimde aslında sakinliğin kıyısından bile geçemeyecek kadar gergindim. Aslında tırnaklarımı bile kemirirdim ama bir takım engeller vardı önümde işte...

"Ya salak kız bıraksana şu kitabı iki dakika !"

Evet o bir takım engeller tam olarak Ayça oluyordu.

"Kızdaki rahatlığa bak kafayı yedirtecek bana. Gören de mahalleden herhangi birinin kınasına hazırlandığını sanacak." Cevap vermediğimi görünce başımın arkasına inen ani darbeyle küçük bir sarsıntı yaşarken alnımı kitaba çarptım.

"Alo kime diyorum ben !"

"Ya bir dur ya! Bir bölüm kaldı sus da bitireyim be." Ayça kitabı ellerimden çekip aldığında hayal kırıklığıyla dudaklarımı büzdüm. Tam da sevişmek üzerelerdi üstelik.

"Eğer bu gece ayakların kopana kadar dans edersen kitabına tekrardan kavuşabilirsin ama bütün gün," Yüzünü buruşturtarak suratımı gösterdi. "Bu ifadeyle oturacak olursan bu kitaptan bir tane daha almak zorunda kalacaksın ve başka baskısının kalmadığını biliyorum. Ki kalsa bile bu kitaba yetmiş lira vermiştin o yüzden bir yenisini almayı gönlün el vermez."

En yakın arkadaşı yumruklamak suç sayılır mıydı acaba ?

"Rhysansd'ın kanatlara ve çok güzel dövmelere sahip olduğunu biliyor muydun ?" Ayça garip garip aynadaki yansımama bakarken çağırdığımız kuaför hâlâ saçlarımla uğraşıyordu.

"Birinin cidden bu fantastik hikaye aşkına el atması gerek. Kanatlı bir adamı nasıl seksi bulabiliyorsun ki ?"

"Ben seksi bulmuyorum, o seksi." Gözlerini devirerek beni gram takmadığını belli ettiğinde somurtarak kollarımı göğsümde bağladım.

"Gölge ve Kemik'i okudun mu ?" diye sordum son bir umut ama başını iki yana salladığında derin bir nefes aldım.

"O zaman izlemişsindir ?"

"Lan izlemedim." Oflayarak bakışlarımı aynadan çektiğimde kendi kendime homurdanmaya devam ediyordum.

"İnsan sırf Ben Barnes'ın hatırına izler ya. Onu da geçtim Freddy Carter için bir göz gezdirir. Ama yok, bizimkisi anca manitasının oynadığı filmleri izlesin." Ayça daha fazla dayanamamış olacak ki bana cevap bile vermeden başını telefona gömdü.

Kitabımı elimden aldıysa cezasını elbette çekecekti.

"Ştt Ayça."

"Ne ?"

"Ayça."

"Ne ?"

"Ayçaa."

"Lan ne var ne var ?"

"Naber ?"  diye sordum oldukça sakin ve gülümseyerek. Tabii Ayça benim kadar sakin değildi çünkü Murat ile ağır bir kavga etmişlerken ben biraz üzerine tuzu biberi olmuştum.

"Gece ben sana kitabını vereyim istersen. Kaz maz neyse artık o herifin adı onu oku. Allah için beni bir sal ya !"

Tamam, bu Ayça için bile fazla sinirliydi.