Bölüm 27 🌸

14.7K 895 437
                                    

Bölüm Şarkıları :

Birileri - Halledebilirdik
Eda Baba - Ellerimde Çiçekler
Sufle - Hissettin mi

Multimedya : Defne Kordel

"Bir dakika ne ? Kuzen mi ?"

"Sen ne sanmıştım pardon ?" Kerem'in otoriter sesi üçümüzün arasında yankılanırken yavaşça kolunu sıktım.

"Arkadaş beni kendiyle karıştırdı sadece Kerem. Boşver." dediğimde elini yüzümün önüne getirip beni susturdu ve Pars'a biraz daha yaklaştı.

"Az önce kuzenimi neyle itham ettin ?"

Şey açık konuşacağım, Pars'ın yerinde olsaydım ıslak pantalonumdan birlikte, ağlayarak, koşa koşa annemin yanına giderdim şu an.

"Ben kuzen olduğu-" diyecekti ki Kerem'in sıktığı yumruğu yüzünde patladı.

Pars inleyerek geriye sendelediğinde her şey o kadar hızlı olmuştu ki şaşırmaya bile fırsat bulamamıştım.

"Bir daha bilmediğin şeyler hakkında yorum yapmamayı öğrenirsin belki." Beni kolumdan yakalayıp kapıya çekiştirdiğinde itiraz etmeden peşinden gittim.

Kapının önüne geldiğimizde arkasını dönüp Pars'a baktı ve tüm sakinliğiyle aynen şöyle söyledi :

"Pezevenk."

Eve girdiğimizde Kerem sinirle bavulu içeri ittirdi ve üzerindeki montu çıkarıp askıya astı.

Sessiz bir şekilde ayağımla ritim tutarken gözlerimi özellikle Kerem'den uzak tutuyordum.

Gece bence odana git ve kitle kendini ! Bu sinir sana patlarsa üç gün kendimize gelemeyiz.

Adımlarımı odaya doğru çevirip götün götün kaçmaya çalışırken Kerem aniden bana döndü.

"Kaç yıl yatarım sence ?"

"Ne ?"

"Yukardan Mehmet eniştemin tüfeğini alıp dışardaki ibneyi vursam kaç yıl yatarım ?" diye sorduğunda yüzümde değişik bir ifade belirdi.

Bu ifadenin cidden bir tanımı olabileceğini düşünmüyordum.

"Allah aşkına git elini yüzünü falan yıka." Bavulumu alıp odama çıktım ve kendimi yatağa bıraktım.

Birlikte olduğumuz günden beri Pars'ı buraya getirmeyi çok istiyordum. Oysa şimdi buradaydı ama sanki değildi de.

Başımı yastığa koyup derin bur nefes aldım ve ellerimi karnımda birleştirdim. Yaklaşık iki haftadır gözümün perdesine sürekli Defne ve Pars düşüyordu. İstemsiz bir şekilde ikisini birlikte hayal ediyor ve sonra kendi kendime triplere girip ağlıyordum.

Dün o anahtarı vermeden önce son kez gitmiş ve birlikte kitap okuduğumuz koltukta uzun bir süre oturmuştum.

Oradan, hayallerimden ve en önemlisi de Pars'dan vazgeçmek istemediğimi fark etmek benim için fazlasıyla zor olmuştu.

Aldatıldığımı bile bile onu hâlâ çok seviyor olmak kendimi gurursuz hissetmeme sebep oluyordu ama bu hisse engel de olamıyordum.

Her şeye rağmen benim yerim hep onun yanıymış gibi geliyordu.

Doğrulup bavulumu açtım ve içindekileri özenle katlayıp dolabıma yerleştirdim. Uzun bir süre burada olacağıma göre düzenimi kurmam gerekiyordu.

Odanın kapısı iki defa çalındığında küçük aralıkta Kerem belirmişti.

"Geleyim mi kuzen ?" Başımı olumlu anlamda salladığımda içeri girmiş ve kapıyı ardından kapatmıştı.

DERS NOTU 'yarı texting -TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now