Bölüm 16 🍁

26.6K 1.3K 359
                                    

Bölüm Şarkısı : Yedinci Ev - Dolunay

"Bir saniye şimdi bu adam seni öptü mü ? Ben yanlış anlamadım değil mi ?" Ayça bilmem kaçıncı kez olayı doğrulamaya çalışırken derin bir nefes almıştım.

Alt tarafı öpüşmüştük ya !

"Evet Ayça, nasıl bir kanıt bekliyorsun benden bilmiyorum ama Pars beni öptü !" diyerek neredeyse bağırdığımda Ayça sırıtıyordu.

"Ne gülüyorsun lan, pişmiş kelle ?"

"Karşılık verdin mi ?" Sorusu afallamama sebep olurken şaşkınca ona bakıyordum.

"Ne ?"

"Sende diyorum, öptün mü ?" diye sorduğunda yavaşça gözlerimi ondan kaçırmış ve mırıldanmıştım.

"Azıcık ucundan öpmüş olabilirim."

Ayça aniden kahkaha atmaya başladığında olduğum yerde sıçramıştım.

"Gülmesene lan!" Ayça içini çeke çeke kendini tutmaya çalışırken pek de başarılı olamıyordu.

"Ya neresi komik bunun ?"

"Adam seni öpünce suratında oluşabilecek ifadeler geldi gözümün önüne pardon." derken hâlâ karnını tutarak gülüyordu.

"Dalga geçmesene Ayça ya of." dediğimde sonunda kendini sakinleştirebilmişti.

"Tamam, gülmüyorum."

"Ya ben nasıl bakacağım şimdi yüzüne ? Çok utanıyorum." dediğimde 'sen salak mısın' der gibi bakmaya başlamıştı Ayça.

"Utanılacak bir şey yapmadın." dediğinde aniden kapı çalmıştı.

"Ve yüzüne nasıl bakacağını hemen şimdi öğrenebileceğiz sanırım." diyerek ayağa kalkmış ve kapıya koşmuştu.

Bende peşinden giderken Ayça çoktan kapıyı açmış ve konuşmaya başlamıştı bile.

"Aaa Pars Bey hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz efendim!"

"Anlaşmanın bendeki kısmı tamamdır. Murat kapıda seni bekliyor." Pars'ın sesi kulaklarıma dolarken kaşlarımı çatmıştım.

Ne anlaşmasıydı bu ya ?

"Süper ben Murat'ı bekletmeyeyim o zamam." diyip bana dönen Ayça'ya pis pis bakmıştım.

"Okulda görüşürüz Geceee!" Koşarak kapıdan çıktığın Pars ve ben arkasından bakıyorduk.

Adamı kapının önünde diktiğimi farkettiğimde hafifçe öksürdüm.

"Şey kaldın orada, gir içeri istersen." diye mırıldandığımda gülmüştü.

"Bir an hiç söylemeyeceksin sandım." Burnumun ucunu sıkıp içeri girdiğinde elim şaşkınca burnuma gitmişti.

Niye böyle sevimli hareketler yapıyordu ki ama ya!

Pars kendi evine girermiş gibi salona geçtiğinde kapının önünde derin bir nefes almış ve bende peşinden gitmiştim.

Tekli koltuğa oturduğumda gözlerim Pars hariç her şeye değiyordu ve bunu tabii ki o da farketmişti.

"Bir şey mi oldu ? Neden gelmiştin ?" Boğazımı temizleyerek sesimi düzeltmeye çalışsam da olmuyordu.

"İki gündür mesajlarıma cevap vermeyince ölüp ölmediğine bakmak istedim." dediğinde başımı sallamış ve hızla ayağa kalkmıştım.

"Şey kahve almıştım da. İster misin sen de ?" Kurduğum cümlenin saçmalığıyla bir an duraksarken cevap vermesi için Pars'a bakıyordum.

"Olur, içerim."

DERS NOTU 'yarı texting -TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now