DERS NOTU 'yarı texting -TAMAMLANDI-

100K ÖZEL BÖLÜM

Bölüm Şarkıları :

Kahraman Deniz - Kafa Düşmeden
Kahraman Deniz - Ben Yola Gelmem
Pinhani - Beni Sen İnandır

Multimedya : Pars Akyüz

Pars'dan

"Sen şimdi kıza ciddi ciddi ben arkadaş olmak istemiyorum, ya benimsin ya kara toprağın mı dedin ?"

"Murat manyak mısın sen ? Tabii ki öyle bir şey demedim." Gece'nin evinden döneli saatler olmuştu ve oradan çıkar çıkmaz direk Murat'a gelmiştim.

İyi bok yemiştim.

Beni karşısına oturtmuş ve aynı annem gibi sürekli aynı şeyleri anlattırıyordu.

"Kanka yanlış anlamazsan bir şey diyeceğim. Kızı öptükten sonra açılman biraz saçma olmamış mı ? Hani önce deseydin ki Gece ben seni seviyorum böyle böyle falan da öpüşmeyi biraz sonraya mı erteleseydin ?" dediğinde gözlerimi devirip önümdeki dolu bardağı dudaklarıma yasladım.

"Ne bileyim Murat, o an onu mu düşünüyordum sanki ?" Yüzünde sinir bozucu bir sırıtış belirdiğinde ne var dercesine kaş göz yaptım.

"Bir şey olmadı. Sadece çoçukluk arkadaşımın aşık ve mutlu olduğunu görmek hoşuma gitti." dediğinde bende gülümsedim ve derin bir nefes aldım.

"İş sadece benim sevmemle bitmiyor maalesef." Elini omzuma koyup hafifçe vurduğunda gözlerimi kapattım.

Hangi akla hizmet böyle büyük bir şeyi pat diye söylemiştim bilmiyordum. Belkide sebebi ondan daha fazla uzak kalmak istemeyişimdi. Tek bildiğim ne kadar kısa süre geçmiş olursa olsun geri dönülemez bir şekilde Gece'yi sevdiğimdi.

"Peki ya... Gece kabul etmezse ne yapmayı düşünüyorsun ?" Açıkçası bu ihtimal fazlasıyla kafamı kurcalıyordu ama üstünde durmak istediğim söylenemezdi.

"Bilmiyorum. Sürekli kendi kendime ya başka biri varsa ya beni sevmiyorsa diye düşünüyorum. Ne olursa olsun onunla olan..." duraksadım. Ne diyeceğim ? Arkadaşlığımızı mı ? Ortada arkadaşlık mı kalmıştı sanki ?

Arkadaşların öpüştüğünü hiç sanmıyorum Pars. Eğer öpüşüyorlarsa bence asıl üzerinde durulması gereken konu bu.

"Gel dışarı çıkıp kafanı dağıtalım biraz hadi. Ne zamandır rakı balık yapmıyoruz." dediğinde kafamı sallayıp sehpanın üzerindeki anahtarı aldım.

Evden çıkıp arabaya bindiğimizde gözüm sürekli belki arar ya da en azından yazar umuduyla telefondaydı.

Tabii sanırım Gece'nin buna niyeti yoktu. Olsundu...

Konuşmadan sadece müzik dinleyerek geldiğimiz yol sahilde son bulmuştu.

Arabadan indiğimizde Murat kolunu omzuma atmış ve yan yana mekana girmiştik.

"Cam kenarına geçelim arada açar hava alırız." dediğinde bir şey söylemeden gösterdiği yere oturdum.

"Pars ben buraya seni içini dök diye getirdim. Konuşsana oğlum benimle." Yüzümü avucuma yaslayıp derin bir nefes alırken bir yandan da masaya koyduğum telefonun ekranına bakıyordum.