Saçımdan akıp giden köpükler yüzünden gözlerimi kapatmıştım.
Saçımı yıkadığında gözlerimi araladım ve elinden tutarak Arda'yı da suyun altına çektim. "Üşüyeceksin."
Elleri belimi bulduğunda "Üşümem," diye fısıldadı. "Bedenim, bedenini hissettiğinde...
Şaşkın halime ufak bir kahkaha atıp "Ee," dedi. "Cevabın ne?"
"Evlenelim," diye mırıldandım.
Burnunu burnuma sürttükten sonra "Evlenelim," diye mırıldandı o da benim gibi. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekti.
"Hadi uyuyalım artık," diye fısıldadı. "Yoruldun."
Arda'ya biraz daha sokulup gözlerimi kapattım.
⏳
Gözlerimi araladığımda Arda yanımda değildi.
Çarşafa bedenime sararak banyoya ilerledim.
Hızla duşumu alarak saçlarımı kuruttum ve odaya geri dönerek dolaba yöneldim.
Beyaz, yarım cropu ve koyu gri renk eşofmanı çıkartarak üzerime giyindim. Hava soğuk olduğundan koyu renklerin ve krem renginin karışımı olan, hırka gibi görünen ceketi üzerime giydim.
Siyah spor ayakkabılarımıda giyerek odadan çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merdivenlerden inerken elimdeki tokayla saçlarımı ev topuzu yaparak bağladım.
Mutfağa girdiğimde kapıya yaslanarak arkası bana dönük olan Arda'yı izlemeye başladım.
Tavada olan neyse onu karıştırdıktan sonra arkasını dönmesiyle beni gördü.
Gülümsedi ve "Günaydın." dedi.
"Günaydın," diyerek kapıdan içeri girdiğimde kollarının arasına yerleştim. "Beni bekleseydin ya."
