19.Bölüm: Düğün

25.5K 824 706
                                    

🕊

Üzerimdeki beyaz elbiseyle yemyeşil çimenlerin arasında yürüyordum.

İlerde parlaklığıyla kendini belli eden sarı gülü gördüğümde ona doğru ilerlemeye başladım.

Yere eğilip onu koparacağım an duyduğum sesle başımı yukarıya doğru kaldırdım ve uzun zamandır görmediğim kişiyi aramaya başladım. "Koparma!"

"Anne?" dedim oturduğum yerden kalkarken. "Anne sen misin?"

Etrafımda dönerken gözlerim her tarafta onu arıyordu. Sonunda gözlerimiz çakıştığında "Anne." dedim. "Sen mi geldin?"

Bana cevap vermeyip olduğum yere ilerlemesiyle sadece onu izledim.

Aramızda belkide yirmi adımlık mesafe varken olduğu yerde durdu. "Anne," dedim. "Gelsene. Durma öyle uzakta. Hem bak burada çok güzel bir sarı gül var. Sana getireyim onu."

Çiçeğe eğilip koparacağım zaman tekrardan konuştu. "Sakın koparma."

"Neden anne?" dedim ona dönerek.

"Ayrılık getirir kızım sarı gül," dedi. "Dostuna verdiğinde dostluğunuzun gücünü ve bağlılığınızı ifade ederken sevgiliye verildiğinde kıskançlık ve ayrılığı belirtiyor. Ortadoğu'da on sekizinci yüzyılda keşfedilmiş sarı gül Alman geleneklerinde de ihaneti ve biten aşkı simgeliyor. Evlenmek üzeresin kızım. Koparma. Alma eline. Sana uğursuzluk getirmesin."

"Anne ama çok güzel nasıl ayrılığı getirebilir ki?"

"Sen yine de tutma kızım," dedi.

"Anne," diyerek ona bir adım attığımda o da geriye bir adım attı. "Anne gitme sana ihtiyacım var."

"Gitmeliyim," dedi. "Zamanım doldu. Daha fazla kalamam. Ben, senin daima mutlu olacağına eminim kızım. Arda, seni daima mutlu edecek. Çok güzel bir evliliğiniz olacak. Kendine ve ona çok iyi bak."

"Anne!" diye çığlık attım uzaklaşmaya başladığında. "Gitme. Beni tekrardan yalnız bırakma. Sensiz yapamıyorum."

Beni dinlemeyerek uzaklaştığında ona doğru ne kadar koşmaya çalışsamda ona yetişemiyordum. Çoktan gözden kaybolmuştu.

"Asya?" diyen sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordum. "Asya uyan güzelim. Kabus görüyorsun."

Alnıma değer eli hissediyordum. Tenime değen dudakları hissediyordum. Gözlerimi zorlukla aralamaya çalıştım.

"Şş," diye fısıldadı beni rahatlatan ses. "Yanındayım."

Zorlukla gözlerimi araladığımda Arda'nın endişeli bakışlarıyla karşılaştım. "Güzelim iyi misin?"

Olumlu anlamda başımı sallayıp zar zor çıkan sesimle konuştum. "İyiyim."

Arda'nın kolları arasında olduğumu yeni fark ediyordum. Kolları beni sıkıca sarmış bir eli saçımı okşarken dudakları tenime buseler konduruyordu.

DÖNÜM NOKTASI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin