DÖNÜM NOKTASI (+18)

38.Bölüm: Baba Oğul Günü

🕊

Bülent Bey yani babam tüm şaşkınlığıyla ve kocaman gülümsemesiyle sadece saçlarımdan öpmüş ve ayrılmıştı yanımdan.

Eve tekrar girdiğimde uykuyla uyanıklılık arasında olan oğlumu kucağıma almış ve odama çıkmıştım.

Oğlumla uğraşmış en sonunda da uyuduğunda beşiğine yatırmıştım onu.

Güzel bir duş almış ve saçlarımı kurutup odaya girdiğimde Arda'yı da odada buldum.

Üzerinde siyah bir tişört ve şort vardı. Milas'ın beşiğine eğilmiş ona bakıyordu.

Bakışları kapının sesiyle bana döndü. Kollarını açtığında beklemeden kollarının arasına girdim. "Deniz gitmedi değil mi?"

"Yok," dedi. "Burada, odasında."

Başımı salladım olumluca. "Yanına git," diye mırıldandığımda şaşkın bakışları beni buldu.

Sorgularca bana bakarken devam ettim konuşmama. "Onun bu gece sana ihtiyacı var. Öğrendiği şeyler yani anneniz konusunda," dediğimde derin bir nefes aldım ve sırtını sıvazladım. "Zor şeyler. Kaldırması ağır şeyler onun için de senin için de. Ben her zaman senin için burada olacağım ama bu gece ikinizin de birbirine ihtiyacı var. Kardeşinin yanına git ve bu geceyi en hafif şekilde atlatmasını sağla."

Alnımdan öptü. "Hangi sevabımın karşılığı olduğunu bilmiyorum ama bana verilmiş en büyük hediyesin," dedi. "Üstelik sen kendin bana hediyeyken bir de oğlumuzu verdin."

Milas'a baktı. Saçlarımın üstünden öptü. "Binlerce şükür olsun size.."

Göğsünün üstünden öptüm. "Sen de bizim en büyük şansımızsın."

Burnunu burnuma sürttü. "Bir ihtiyacınız olursa haber ver tamam mı?"

Olumluca başımı salladım. "Merak etme sen bizi. Oğlumla koyun koyuna yatacağız."

"Bu gece yatın bakalım. Yarın da hep beraber yatarız."

"Yatarız sevgilim," dedim ve zor da olsa odadan yolladım onu.

Yatağıma girerek yönümü oğluma doğru döndüm ve üzerimi örterek gözlerimi yumdum.

Şu an onu yanıma almamıştım. Birkaç saat sonra uyanacaktı nasıl olsa. Uyku arasında rahatsız etmedim onu ve kendimi uykuya bıraktım.

⏳

İki ay sonra...

Arda'dan.

Kucağımdaki oğlumla bir sağa bir sola doğru yürürken uyuması için pışpışlıyordum da onu.

Asya birkaç acil işi için kliniğe gitmişken biz de oğlumla baş başa vakit geçiriyorduk.

Arada bir gözleriyle annesini aradığını anlasam da iyi oyalamıştım onu.

İyice uykuya dalmasıyla odasındaki beşiğine yatırdım onu ve üstüne pikesini örttüm.

Milas'ın odasından çıkarak çalışma odamdan tabletimi alarak Milas'ın odasına geri döndüm.

Uyanıp korkmasını istemediğimden odasındaki koltuğa oturup maillerimi kontrol etmeye başladım.