1.Bölüm: ''Kim Bu Gündüzler?''

34K 4.3K 11.7K
                                    


Keyifli okumalar dilerim. Oy verip yorum bırakmayı unutmayalım. 🤜🏻

 🤜🏻

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


1.Bölüm: ''Kim Bu Gündüzler?''

Hayat çok zor geliyor bazen. Bir düşünün; yaşıyorsunuz ve yaşarken çoğu zaman bunun yaşamak olduğunu sanmıyorsunuz. Dünya'ya bir kez uğruyor ve böyle bir çağa denk geliyorsunuz. Küresel sorunlar, ırkçılık, düşmanlık, savaşlar, kavgalar, gürültüler, ihanetler, hayal kırıklıkları ve peşinizi bırakmayan cümle kalabalıkları. Bırakın da yaşayalım artık diye bağırmak istiyorum bazen. Bir kere yaşayıp bir kere öleceğiz nasılsa, bırakın da aldığımız nefesin hakkını verelim.

Ay! Ne tatava yaptın be kızım, alt tarafı on dokuz yaşının son aylarını yaşayan bir üniversite öğrencisisin.

Keşke sadece bu kadar olsa, demek isterdim.

Korkmayın korkmayın, hayatım filmlere konu olacak kadar derin bir geçmişten ya da kötü acılardan ibaret değil. Ben yaşıyorum sadece, bir insan nasıl yaşayabilirse öyle.

Üst kattaki banyo dolu olduğu için merdivenleri pata küte inerek aşağıya vardığımda gördüğüm manzara beni hiç ama hiç şaşırtmamıştı. Yine ekmek kuyruğu gibi tuvalet sırası vardı. Parmak uçlarımda sıranın arkasına geçtiğimde iç güveysi eniştem Necmi'yi dürtüp, ''Enişte sıranı bana versene vallahi derse geç kalacağım,'' dedim.

Eniştem ince bıyıklarıyla arkasını dönerek, ''Olmaz Gonca,'' dedi. ''Sıra zaten ilerlemiyor, zordayım bir de.''

''Hay ben böyle işin,'' diyerek eniştemin önündeki Bekir'e seslendim. ''Bekir! Sıranı bana ver yoksa geç kalacağım.'' Bekir benim bir buçuk yaş küçüğümdü ve lise son sınıftı. Bu sene sınav senesi olmasına rağmen kitaplarını dürüm niyetine katlıyor, sallana sallana geziyordu. Topçu olacakmış zaten beyefendi. Fanatik bir Galatasaraylıydı ve takımın altyapısına girmek için çaba harcıyordu.

Bekir sıkıntıyla kafasını bana çevirdiğinde, ''Yukarı gitsene kızım,'' diye homurdandı. Ha! Önemli bir detay, Bekir bu ailenin kötü çocuğuydu. Kendisi son derece serseri ve kavgacıydı. Ailede sigara içen tek kişiydi. Ağzı da epey bozuktu. Kısaca bir sporcunun sahip olmaması gereken tüm özelliklere sahipti. Baştan kaybetti aslında ama bilirsiniz, mağlubiyetin tadı zafere ulaşana kadar zarar vermez.

Kaşlarımı çattım. ''Ablam var orada, süsleniyor hanımefendi.''

''Yüzüne sürdüğü boyalardan kendimize bir tuvalet daha yaparız,'' diye dalga geçti Bekir sonra da önüne döndü.

Sıkıntıyla dişlerimi sıkmaya başladım. ''Ya abi kim var tuvalette anasını satayım, yıllık mı yapıyorsunuz alo?!''

O sırada Ferdi abim uzun boyuyla arkasını dönüp, yeşil gözleriyle bana baktı. ''Gonca bir sus be abiciğim. Sıranı bekle işte.''

GÜNDÜZ GÜNCELERİWhere stories live. Discover now