11.Bölüm: ''Yanlış Anlaşılmalar Doğru Hisler''

14.3K 2.6K 3.2K
                                    

Keyifli okumalar 🤜🏻

Keyifli okumalar 🤜🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


11.Bölüm: ''Yanlış Anlaşılmalar Doğru Hisler''

''Yekta'nın da sana karşı duyguları olmadığına beni kim inandırabilir?''

Güldüm ve elimdeki çekirdeği ağzıma götürmeden gözlerimi devirdim. ''Sanki tüm evren beni buna inandırmaya çalışıyor. Yani sen ve Bekir.''

Gülbade çekirdek kabuğunu poşetin içine atarken, ''Bacılar asla yanılmaz,'' dedi. ''Bunu sana çok kez söyledim.'' Kulağıma doğru yaklaştı. ''Bence Yekta sana karşı hep bir şey hissediyordu ama açılamadığı için ya da senden bir ışık göremediği için Buse'ye gitti. O da bir nevi unutma durumları falan işte. Klasiktir anlarsın ya.''

''Eğer öyleyse,'' dedim iç geçirerek. ''Yekta'nın tam alnının ortasına Ronaldo gibi şut çekerim.''

Kıkırdadı. ''Canım biz ona Sabri diyelim mi?''

Sırıttığımda kıçımın üşüdüğünü fark ettim. Soğuk havada ve montlarımızla sahanın dışındaki alanda az sonra maça başlayacak Bekir ve Yekta'yı bekliyorduk. Çok kişi yoktu, hatta kimse yoktu. Soğuk dudaklarımı birbirine bastırdığımda, ''Kızım biz ne biçim üniversiteliyiz ya?'' diye isyan ettim. ''Dersi ektik salak gibi kardeşimle Yekta'nın maçını izlemeye geldik üstelik hava da göt kesiyor.''

Gülbade, ''Yekta değil,'' dedi. ''Kardeşinle sevdiğinin maçını izlemeye geldik.''

''Aman ne romantik,'' dedim. ''Bak iki ışık mışık alsam açılacağım belki ama ne bileyim... Çocuğu da korkutmak istemiyorum.''

Bana kızması uzun sürmedi. ''Sanki var ya nikah basmak istedin. Korkutmakmış. Bak Gonca finaller başlamadan bir şeyler yapacaksan yap sonra başın ağrır.''

''Kızım ben iki senedir vizelere, finallere Yekta'yı düşünerek çalışsaydım oho... Rezalet bir ortalama yapardım ama ablan kalbindeki yüzünden kariyerini riske atacak bir salak değil.''

''Helal koçuma benim,'' diye omuz attı Gülbade.

Gülmeye devam ettiğimizde, ''O değil de,'' dedim çekirdeği Cennet Mahallesi Pembe gibi tükürerek çitlerken. ''Sen de birine aşık olsan ya. Ben çok sıkılıyorum böyle olunca. Mesela seninki gelse falan kaş göz işareti yapsam, gitsem çocuğa omuz atsam falan...''

''Hoş geldin lise bir bebek,'' diye güldü Gülbade.

''Ay büyüdük de ne oldu?'' diye homurdandım. ''Platoniğimin maçını izlemeye geldim, elimde çekirdekle hem de.'' Doğruldum ve Gülbade'ye baktım. ''Bak tiki kız triplerine girmek istemiyorum ama sence ben bu kılıkla onun dikkatini çekebilir miyim? Yani elimde tesbihim altımda Tofaş'ım eksik.''

Gülbade siyah şalını düzeltirken gülmeye başladığında, ''Salak,'' dedi.

Sinirim bozularak güldüğümde, ''Ondan mı la yoksa?'' diye sordum. ''Yani aklıma başka bir şey gelmiyor.'' Parmaklarımla saymaya başladım. ''Zekiyim, güzelim, akıllıyım, harikayım, taş gibiyim... Bu salak çocuk daha neyi bekliyor?''

GÜNDÜZ GÜNCELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin