3.Bölüm: ''Mor Işıklı Kafası Karışık''

23.2K 3.6K 7.9K
                                    

Keyifli okumalar. Oy verip yorum bırakacağınızı biliyorum. 🤜🏻

 🤜🏻

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.


3.Bölüm: ''Mor Işıklı Kafası Karışık''

Son durum bildiriyorum; o rahmetli dirildi ve şu an yaprak sarıyor.

Bahçedeki masada ben, annem, İkbal ablam ve şaşırtıcı bir şekilde Mayıs'la beraber yaprak sarıyorduk. Kendimi övmek gibi olmasın, yok olsun olsun niye olmasın ki? Çok güzel yemek yapardım ve elimin lezzeti sanırım Ferdi abimden geliyordu. Ay ne alaka? Neyse işte. Alnımdaki kâküllerimi üfleyerek biraz iç alıp yaprağın ortasına koyarken annem, ''Cumartesi de halıları yıkarız,'' dedi. ''Bugün biraz yemek yapalım da.''

Mayıs, ''Biraz mı?'' diye güldü. ''Her gün Kızılay aş evi gibi yemek yapılıyor bu evde anne.''

''Vallahi bu salağa katılacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama haklı,'' dedim gülerek.

O esnada babam evin kapısından çıkarak, ''Gonca bir daha 'salak' deme kızım,'' diye uyardı.

''Tamam baba.''

Diyecektim, hepimiz biliyorduk.

Mayıs bana küçümser bir bakış savurduğunda annem babama kafasını çevirip, ''Namaza mı gidiyorsun?'' diye sordu.

Babam, ''İkindi okunacak hanım,'' diye karşılık verdiğinde annem yüzünü ekşiterek, ''Aman oldu mu o kadar?'' diye sordu. ''Kızlarım kalkın akşam için hızlanalım, oturduk kaldık.''

İkbal ablam eliyle yaprak sarma tenceresini göstererek, ''Niye acaba?'' diye sordu. ''Buna tencere demek çok zayıf kalır, kazan bu anne bildiğin. Tamam hafta sonu İdil'in ailesi gelecek ama yatıya kalmayacaklar ya sen de, aa!''

Annem içlendi. ''Öyle deme kızım, tam teşekkürlü yapılacak her şey. Ben kendime laf söylettirmem. Bir sürü kızı var da, gösterdiği hizmet hiç hoş değil dedirttirmem.''

Dudaklarımı sarkıttım. ''Ay hasbalarım.''

Mayıs bana katıldı. ''Haklı valla. Ayrıca ben bu iadeyi ziyaretleri çok saçma buluyorum, tamam aldık kızı e bitti.''

Babam çoktan yanımızdan ayrıldığında, ''Asıl iş şimdi başlıyor,'' dedim. ''Bu ne ki? Oho Ferdi abim yine iyi kendi işini az çok halleder ama ben garip anama ve babama üzülüyorum. Bekir'i ve seni nasıl everecekler çilekeş ebeveynlerim?''

Mayıs gözlerini kısarak, ''Bizden önce sen varsın bir kere,'' dedi. ''Kendini de hiç attırmaz. Asıl sana yazık! Sen kesin evde kalırsın ya, hiç kimse geçinemez seninle.''

Gözlerimi devirdim. Annem gözlerini sardığı yapraktan ayırmazken, ''Şş,'' diye kızdı Mayıs'a. ''Niye öyle söylüyorsun bakayım sen ablana? Herkesle geçinir benim kızım. Mis gibi iyi bir okulu var. Sen de ileride güzel bir okul kazanacaksın ve siz istediğiniz zaman istediğiniz kişilerle evleneceksiniz ama önce okuyacaksınız anneciğim. Koca ne zaman olsa bulunur, önce kendi ayaklarınızın üzerinde sağlam birer kadın olacaksınız güzellerim.''

GÜNDÜZ GÜNCELERİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang