Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
23.Bölüm: "Bir De Bayıldı"
''Üşüyor musun?'' diye sordu Yekta gözlerime bakarken.
''Hayır,'' dedim net bir dille. ''Hem havalar da yavaş yavaş ısınıyor zaten. Kışı severim ama artık yaz gelsin.''
''Benim baharım da yazım da burada,'' deyip çabucak yanağımdan öpüp çekildi.
İrkilerek sağıma ve soluma baktım ardından Yekta'ya. ''Ama böyle yapma! Bir gören olursa hiç kimseye laf anlatmakla uğraşamam şimdi.''
''Kardeşlerin ya da annen, baban görse kızar mı?'' Sesi biraz çekimserdi.
''Bekir ve Hale ablam biliyor,'' dediğimde Yekta dudaklarını hayretle büktü. ''Bekir'in bir şey söylememiş olmasına şaşırdım.''
Güldüm. ''İnanır mısın ben de.''
''Gerçi ne söyleyebilir ki?''
''Yani... Bilirsin işte korumacı erkek kardeş tavırları.''
Bana bir adım daha yakın düştü ve sesi küçüldü. ''Seni kimsenin korumasına özellikle de benden korumasına ihtiyaç yok.''
''Elbette öyle,'' dedim ve devam ettim. ''Onun dışında babam ve annemin... Özellikle de annemin bir şey diyeceğini sanmıyorum çünkü şu sıralar kafayı bizim evliliğimizle bozmuş durumda. Evde kalsam oturup karalar bağlayacak.''
''Neyse ki evde kalmayacaksın.''
''Bak sen şuna,'' dedim kur yapar gibi. ''Kendinden çok eminsin bakıyorum da.''
''Kendimden olduğu kadar senden de eminim,'' diye karşılık verdiğinde, aslında cümlelerini gelişigüzel söylediği gibi kararlı oluşu da dikkatimi çekmişti. O sanki plansız bir planın içindeydi ve buna ben de dahilim, hatta büyük bir kısmına. Eh bu da hoşuma gidiyordu illaki. Manitamız var abi, hayallerinde yoksam niye manitam?
Durağa doğru yürümeye devam ederken, ''E şimdi annenler bir hafta sonra gelecek öyle mi?'' diye sordum iyice anlamış olmayı umarak.
Kafasını salladı. ''Evet. Belki daha da geç gelebilirler. Babam iş yerinden izin almıştı zaten, annem de bu sayede ablamın daha çok yanında olacak.''
''Bebek daha iyiydi değil mi?''
''Evet çok daha iyi ama o günler çok stresliydi.'' Üzüldüğümde bunu fark etti ve elimi tuttu. ''Neyse ki artık geride kaldı ve güzel günler bizi bekler.''
Göz devirerek sırıttım. ''Evet hatta o kadar güzel günler bekliyor ki şu an okula gidiyoruz.''
''Gonca?''
''Hım?''
Birbirimizin yüzüne bakarken elini kısa saçlarımın uçlarına götürdü. Neyiz lan biz Kore dizisi çifti mi? Pek de tarzım değildir he... Sesi yumuşak bir şekilde çıkarken, ''Derste yanına otursam Gülbade'ye ihanet etmiş olur muyuz?'' diye sordu.
