28.Bölüm: "İki Kalp Arasında"

6.5K 1.2K 351
                                    

Keyifli okumalar 🤜🏻

Keyifli okumalar 🤜🏻

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


28. "İki Kalp Arasında"

Dün gece masamın üzerindeki dağınık notların işime yarayacak olanlarını alıp çantama tıktım. Uykusuz iki hafta beni bekliyordu ve şimdiden bu mesai başlamıştı. Hoş geldin finaller bir bit artık da yaz tatiline girelim artık kardeşim ya.

Final haftası derbeder bir görüntü oluşur öğrencilerin yüzlerinde. Acınacak hale bürünür her an her yerden 'elli kuruş ver lan tırrek' duruşuyla önünüze çıkabiliriz, evet sefalet bir halde.

Tabii bir de sefalet köpek var; hani şu elinde yarım ekmekle acıların çocuğu küçük Emrah bakışlı olan. Evet anında anladınız da işte ben garanti olsun diye detay vereyim dedim...

Kenarlarından fışkıran saç tutamlarını saymazsak saçlarımı toplayıp, gözlerime biraz rimel dudaklarıma da glossu sürdükten sonra çenemin kenarındaki eşek kadar olan sivilceyi umursamadan gülümsedim ve saçma bir el hareketiyle aynamın karşısından çekildim.

İşte hayat böyledir.

Aynen.

Yıkık dökük Oğuz ve kardeşi Nejla'dan darbeyi yemiş Leyla gibi merdivenden inerek sofradaki aileme, ''Hoşça kalın ailem,'' diye mırıldandım.

Babam, ''Sana da günaydın kızım,'' dedi.

Düzelttim. ''Pardon bana günaydın diyecektim dilim yamulmuş.''

Bekir sırıttı. ''Aynı tipin gibi.''

Annem bir şey diyeceği sırada onu duraksattım. ''Yo yo! Hiç laf söyleme anneciğim, kardeşim çok haklı.'' Küçük yavru kedi formuna girdim. ''Bakınsanıza halime! Bir kase sütün içine ekmek doğrayıp verseniz dilimle şıpır şıpır yerim.''

Babam gülerek soluklandı. ''Yine ne derdin var? Bir şey mi isteyeceksin?''

''Ay estağfurullah babacığım her şeyim var sağ olun. Final haftam geldi ya işte...''

İkbal ablam elindeki çaydanlığı masaya bırakıp, ''Anlaşıldı iki hafta hiçbir şeye eline sürmeyecek,'' diye söylendi. ''Ona yol yapıyor.''

''Aşk olsun abla ya sen neden kaçtığımı gördün?''

''Harçlığın mı bitti yoksa?'' diye sordu babam. ''Fakir mi oldun?''

Dudağımın kenarını kıvırdım. ''Daha neler...''

Bekir hızla ağzındakini bitirmeden sofradan kalktığında, ''Ben kaçtım,'' dedi. Kimseye bir şey söyleme zahmetine girmeden ilerideki sehpanın üzerinde duran kitaplarını kucaklayarak evden çıktı.

Ailecek şok olmuş bir vaziyette ardından bakarken babam şaşkınlıkla, ''Bekir'in elinde birden fazla kitap mı vardı bana mı öyle geldi?'' diye sordu. ''Üstelik bakkal defteri gibi kıvrılıp koltuk altına da sokulmamıştı?''

GÜNDÜZ GÜNCELERİWhere stories live. Discover now