13.Bölüm: ''Karanlıktaki Işık''

12.7K 2.6K 3.4K
                                    

Keyifli okumalar 🤜🏻

Keyifli okumalar 🤜🏻

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

13.Bölüm: "Karanlıktaki Işık"

''Gülbade eğer benim eşsiz güzellikteki, on kişiden hiç kişiyi düşüremeyen gözlerim doğru görüyorsa şu karşı masadaki çocuk sana bakıyor.''

''Hani nerede?'' diye sordu direkt hafif bir tepkiyle.

Sakince dudaklarımı ıslattım ve kantinin kapısından üç metre uzaktaki masada oturan çocuğa baktım. Şimdi buraya bakmıyordu ama az evvel gözleri bizim masamızda, Gülbade'nin üzerindeydi. ''Şu karşı masadaki çocuk işte,'' diye mırıldandım.

Gözlerini kısarak belli etmeden işaret ettiğim yeri gördüğünde, ''Uzun saçlı olan mı?'' diye sordu.

''Ay hayır onun arkasındaki var ya,'' dedim. ''Üzerinde kahverengi bir kazak var.''

Biraz sessizlik olduğunda çocuğun gözleri Gülbade'yi buldu.

Gülbade usta bir şekilde tesadüf numarası yaptığında bardağına dokunarak gözlerini bana çevirmeden gülümsedi. ''Gözleri mavi onun.''

''Ee?''

''Ben mavi gözlü erkek sevmem ki.''

Güldüm. ''Valla ben de hayırsız erkek sevmem ama bil bakalım kime âşığım?''

Gülbade herhangi bir şey söylemediğinde ellerimi saçlarıma götürdüm ve gülümsemeye başlayarak omzunu dürttüm. ''Allah aşkına bir kalksana ayağa,'' diye fısıldadım. ''Bir kek alsana gidip, çocuk sana bakacak mı bakmayacak mı onu göreceğim.''

''Saçmalama!''

''Kızım bak geldiğimizden beri sana bakıyor,'' dedim. ''Emin olmam lazım işte. Hadi!''

''Niye baksın bana ya?''

''Niye bakmasın sana ya?'' diye döndüm yüzüne. ''Fıstık gibi kızsın, çok akıllı çok da çiçeksin. Sana bakmayıp kime bakacak? Kötü bir şey değil bu.''

''Kötü bir şey olmadığını ben de biliyorum Gonca,'' dedi sonra. ''Ama utanıyorum.''

Kıkırdadım. ''Kalk kız, yeni gelin tribine girme.''

''Salak,'' deyip beni susturduğunda oturduğu yerde doğruldu biraz zaman doldurdu. Bu sadece çocuğun ona olan bakışlarından emin olup olmama durumuydu. Gülbade gözlerini kısıp bana bakarken, ''İki dakikada çocuğun bana olan bakışlarından emin oluyorsun ama Yekta'dan emin olamıyorsun öyle mi?'' diye sordu.

''Salağın önde gideniyim ben, boş ver şimdi o meseleyi.''

''Şalım falan düzgün mü bari ya?'

''Görücüye çıkıyor sanki,'' diye alay ettim. ''Düzgün düzgün.'' Sesim kısıldı. ''Ayrıca çocuk da çok düzgün he. Valla yakıştırdım sizi.''

GÜNDÜZ GÜNCELERİWhere stories live. Discover now