Kaybetmek ve kazanmak

3.1K 116 69
                                    

Sabah yine o iğrenç alarmın sesiyle uyandım. Üstümü giyinirken düşündüğüm tek şey bir hayat nasıl bu kadar boktan olabilirdi? Bir insan nasıl her şeyini kaybedebilirdi? Ben kaybetmiştim. Annem henüz ben karnındayken intihar etmiş, babam öldüğündeyse henüz 8 yaşında bile değildim. On yıllık en yakın arkadaşım beni sevdiği kız için bırakmıştı. Kaybettiğim her şeyi o kadar özlüyorum ki.

Dişlerimi fırçalayıp evden çıktım. Tek yaşadığım için kahvaltı yapmazdım. Jeepime binip okula doğru sürdüm. Vardığımda ilk dersin kitaplarını almak için dolabıma gittim. Ben dolabımla uğraşırken arkamdan birisi kafama vurdu. Kim olduğuna bakmak için arkamı döndüm. Jackson'dı, şaşırmamıştım. Bana zorbalık yapmasına alışmıştım. Aslında karşılık vermeyi çok isterdim ama çelimsiz bir vücudum vardı ve muhtemelen dayak yerdim. Bu yüzden sessiz kalmayı seçtim.

Jackson: Hey, bakın burada kim varmış. Annen henüz sana giyinmeyi bile öğretemeden mi öldü?

Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Koşarak soyunma odasına gittim. Ders başladığı için oda tamamen boştu. Duşun altına oturdum. Defalarca kez bileğime dayayıp kesmeye elimin varmadığı jileti aldım. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Bileğimi kesmeye başladım. Canımı yakıyordu ama durmadım. Bileğim değil, kalbim acıyordu. Duştan akan suyun altında kanın yavaşça dağılmasını izlemeye başladım. Normalde kandan çok korkardım hatta birkaç kez bayılmışlığım da olmuştu. Ancak bu kez bütün cesaretimi takınmıştım. Bunu kendime acı çektirmek için değil ölmek için yapıyordum. Biraz bekledim. Yeterli değildi, başım dönmeye başlamıştı. Yerler kıpkırmızıydı. Biraz daha kesmek için jileti koluma bir kez daha götürdüm. O sırada bir el bileğimi tuttu.

Kim olduğuna bakmak için başımı kaldırdım. Siyah saçlı, yeşil gözlü, iyi vücutlu biriydi. Muhtemelen takımlardan birindeydi ama onu ilk kez görüyordum. Bileğimi bırakmasını istercesine kolumu geri çektim. Jileti almaya çalıştı. Almaması için avcuma saklayıp sıktım. Jilet elimi kesiyordu.

Bilinmeyen: Tamam, tamam almayacağım. Sadece elini sıkma.

Avcumu serbest bıraktım.

Bilinmeyen: Bunu neden yapıyorsun?

-ÇÜNKÜ BIKTIM TAMAM MI? HER ŞEYİ KAYBETTİM, HER ŞEYİMİ! ARTIK DAYANAMIYORUM!

Bunları söylerken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Elini çeneme koyup başımı hafifçe kaldırdı.

Bilinmeyen: Yaşadığın hiçbir şey için bunu yapmaya değmez.

-A-artık dayanamıyorum.

Bilinmeyen: Her şey geçecek. Her zaman başka bir yol vardır.

Elini çenemden çekip kalbimi işaret etti.

Bilinmeyen: Hiçbir şey taşıdığın bu kalpten önemli değil. Hadi kalk bileklerini saralım.

Elimden tutup beni kaldırdı. Beni bir sandalyeye oturtup odanın köşesindeki ilk yardım dolabına gitti. Söylediği sözü içimde tekrar ettim. "Hiçbir şey taşıdığın bu kalpten önemli değil".Birkaç eşya alıp yanıma geldi ve dizlerinin üstüne çöktü. Solüsyonu pamuğa döküp kanı temizledi. Sargı beziyle sarmaya başladı.

-Kimsin sen?

Bilinmeyen: Derek, Derek Hale, ve sen?

-Stiles.

Derek: Seni birkaç kez okulda gördüm. Lakros takımında mısın?

-Evet ama pek oynamam. Sen?

Derek: Lakrosta değilim ama birçok takımda varım; yüzme, basketbol... her şeyini kaybettiğini söylemiştin. Anlatmak ister misin?

Neden bilmiyorum ama bana, ona derdimi anlatacak kadar güven vermişti.

-Annem ben doğmadan, babamsa sekiz yaşımdayken öldü. En yakın arkadaşım beni bıraktı. Sevdiğim kız bana her gün zorbalık yapan züppeyle sevgili.

Bir şey söylemedi. Sadece gözünü birkaç saniye ellerimden ayırıp yüzüme baktı. Sessizliği bölmek istedim.

-Se-sen?

Derek: Benim yaşadıklarım senin anlattıkların kadar olmasa da ben de ailemi kaybettim, seni anlıyorum. Arkadaş konusunda pek sorunum yok, yalnızlığı severim.

-Üzgünüm, ailene olanlar için.

Derek: Sorun değil.

Ellerimi bitirip ayağa kalktı.

Derek: Lütfen bunu bir daha yapma.

Sargı bezi ve diğer zımbırtıları dolaba geri götürdü. Ceketini alıp kapıya yöneldi.

Derek: İstersen eve git, biraz dinlen.

Diyip gitti. Başımı aşağı eğdiğimde yerde bir bileklik gördüm. Bu bileklik Derek'e aitti. Bileklerimi sararken fark etmiştim. Şimdi çoktan dersine girmiş olmalıydı. Ona bilekliği yarın vermeye karar verdim ve çantama koydum.

Belki de bunca kaybettiğim şeyden sonra ilk kez bir şey kazanmıştım.

________________________
•Çok şükür yeni hikayeye başlayabildim. Umarım beğenirsin. İyi okumalar•

Forever <STEREK>Where stories live. Discover now