Parlak gözler

1.1K 92 23
                                    

Derek'e baktım. O da şaşırmış görünüyordu. Az önce yaşananların gerçek olduğuna yemin edebilirdim. İkimiz de hiçbir şey demedik. En sonunda Derek sessizliği bozdu.

Derek: Beni neden takip ediyordun?

-Be-ben özür dilemek istemiştim. Benim yüzümden...

Derek: Dilemene gerek yok, senin suçun değildi.

-Ama benim yüzümden oldu. Takımdan atıldın mı?

Derek: Hayır. Ufak bir kavga yüzünden takım kaptanı kolay kolay atılmaz. Ayrıca suçlu olan sen değildin, o orospu çocuğuna birinin ders vermesi gerekiyordu. Merak etme sana bir daha dokunamaz.

-Te-teşekkür ederim.

Derek'in gözleri parlamaya başladı.

-Derek, gözlerin.

Derek: Ne olmuş gözlerime?

-Pa-parlıyorlar.

Hemen ayağa kalkıp aynanın karşısına geçti. Gözlerinde sapsarı bir ışık vardı. İnanabilmek için gözlerini birkaç kez sıkıca kapatıp açtı. Aynaya sertçe bir yumruk attı ve ayna tuzla buz oldu. Bana döndü.

Derek: Stiles git buradan. Çabuk.

Gözlerinde daha önce hiçbir insanda görmediğim kadar öfkeyi görüyordum. Kendisini kontrol etmeye çalışıyordu.

Derek: STİLES GİT.

-Seni bu şekilde bırakamam.

Yavaşça yanına yaklaştım. Yumuşak bir tonla:

-Sakin ol. Söz veriyorum geçecek.

Gözleri yavaş yavaş eski yeşil halini aldı.

-Çok iyi gidiyorsun. Derin nefes al.

Artık tamamen geçiyor gibiydi.

Derek: Bana neler oluyor?

Bilmediğimi belirtircesine bir bakış attım. Kalkmasına yardım edip yerdeki ayna parçalarını toplamaya başladım. Etrafı temizledikten sonra geç olduğunu fark ettim.

-Benim gitmem gerek. İyi olacaksın değil mi?

Derek: Merak etme.

Beni kapıdan geçirdi. Ona normal gibi davransam da oldukça korkmuştum. Aklımda yüzlerce soru vardı. Eve gider gitmez internette bir şey bulabilir miyim diye bakmaya başladım.

Kurt adamlık
Kurt insan
Hayvan ısırıkları
Hızlı iyileşme
Kurt ısırığı

Birçok şey araştırıp not aldım. İnternettekilere güvendiğimden değil ama tek mantıklı (ASLINDA MANTIKSIZ) seçenek kurt adamlık olabilirdi. Öfke, hızlı iyileşme, göz parlaması... Bütün belirtiler tek bir kapıya çıkıyordu. Tek bildiğim ona yardım etmem gerektiğiydi.

Gece dörde kadar dayanabildim ve uykuya daldım. Uyandığımda apar topar hazırlanıp okula gittim. Derek'i bulmalıydım. Ancak bütün okulu alt üst etmeme rağmen yoktu. Arabası da bahçede değildi. Onun için endişelenmeli miydim? Başına bir şey mi gelmişti? Aklımdan birsürü felaket geçiyordu. İlk ders boyunca bunu düşündüm. Ben bu düşüncelere dalmışken beni "satan" eski arkadaşım Scott'ın sert bakışlarından dolayı da baskı altında hissediyordum. Diğer derslere girmeden Derek'i görmeliydim. Ders biter bitmez çantamı alıp jeepe bindim ve Derek'in evine yola çıktım. Benim evime bir iki dakika yürüme mesafesinde sayılırdı.

Vardığımda Derek'in arabası buradaydı. Kapıyı sertçe yumruklamaya başladım. Açan olmadı. Arka pencere açıktı. Ordan girmeyi denedim. Sıska biri olmak bazen işime yarıyordu. İçeri girdiğimde karşımdaki manzarayla ufak bir şok geçirdim. Her şey alt üst olmuştu. Yastıklar parçalanmış, vazolar, komodinler paramparça olmuştu.

-Derek?

Ses yoktu. Odaları gezmeye başladım. Yatak odasında Derek'i buldum. Ağlıyordu.

-Derek? İyisin değil mi?

Derek: Korkuyorum, neler oluyor bana? Gece birkaç kez öfke nöbeti geçirdim. Daha önce hiç olmamıştı. Sanki, sanki o ben değildim.

Yatağın diğer ucuna oturdum. O sırada yatak başlığındaki kelepçeyi gördüm. Çıkıp birine zarar vermemek için kendindi kelepçelemişti. Yaşadıkları için gerçekten üzülmüştüm. Ona araştırmalarımı anlattım. İnternettekine göre, bu siniri yenmenin yolu bir dayanak noktası bulmaktı. "Acı seni insan yapar". Anlattığım şeyleri merakla dinledi.

Sözlerimi bitirince ortalığı toparlamak için ayağa kalktım. Yardım etmek için yanıma geldi. Beraber tüm evi topladık. Son ufak düzeltmeleri yaparken:

Derek: Teşekkür ederim.

-Sorun değil.

Derek: Hepsi için. Sana zarar verebilecek olmama rağmen yanımda olduğun için.

Elimde düzeltmekte olduğum yastığı bırakıp gülümsedim. Bir şeyler hazırlamak için mutfağa gitti. Oldukça yorgundum kanepede Derek gelene kadar dinlenmeye karar verdim. Olanları biraz düşündükten sonra uyuyakalmış olmalıyım.

Bu kez iğrenç alarmımla değil Derek'in sesiyle uyandım.

Derek: Stiles. Uyan, okul vakti.

Uykulu gözlerle ona bakıp olayı kavramaya çalıştım. Hala Derek'in evindeydim ama Derek'in yatağındaydım. Biraz daha duraksadım.

Derek: Mutfağa.

Mutfağa giderken salondaki kanepede bir yastık ve battaniye gördüm. Beni yatırıp kendisi salonda uyumuştu. Uzun zamandır ilk kez biri beni önemsiyordu. Bunu düşünmek yüzümde bir tebessüme sebep olmuştu.

Forever <STEREK>Donde viven las historias. Descúbrelo ahora