İntihar

590 61 23
                                    

-LYDİA!

Koşarak yanına gittim.

-Lydia, lütfen gözlerini aç. B-ben çok özür dilerim.

Gözlerini biraz araladı. Zorla konuşuyordu.

Lydia: Ha-hastane o-odasında ona b-bakışlarını gördüm. H-hiçbir sır saklı k-kalmaz. O-ona gerçeği, onu s-sevdiğini söyle.

Başımı "tamam" anlamında salladım. Ağlıyordum. Yıllar boyu delilercesine sevdiğim kız kollarımda benim yüzümden ölüyordu. Onu ben öldürmüştüm.

-Beni affedebilecek misin?

Lydia: S-senin suçun d-değil.

Son kez sarıldım. Gözlerimi kapattım ve sadece ağladım. Belki de saatlerce kollarımdaki cesediyle sadece ağladım.

Artık ağlamaktan gözlerim şişmişti. Derek yanıma geldi ve elini omzuma koydu.

Derek: Stiles.

Artık onu almaları gerektiğini anladım ve onu bırakıp ayağa kalktım. Kalkınca Derek beni kollarına sardı. Ağlamaya devam ettim, göz yaşlarım tükenmiş gibiydi ve ağlamaktan midem bulanmıştı. Birkaç dakika onun kollarında durdum. Sanırım bir şeyleri kazanmak için bir şeyler feda etmek gerektiğini o an anladım. Kollarında olduğum adamı kazanmak için demin kollarımdaki cesedi vermiştim.

Eve girdiğimizde komodinin üstünde bir not buldum. Titreyen elimle notu aldım. Lydia'dandı. İçimden okumaya başladım.

Stiles,
Son günlerde çok tuhaf şeyler oluyor, kötü anlamda tuhaf şeyler. Belki bana inanmayacaksın ya da delirdiğimi düşüneceksin ama o yaratık sanırım benim. İstemeden birilerine, bir şeylere zarar veriyorum ve yemin ederim ki hiçbiri bilinçli yaptığım şeyler değil. Özellikle okulda sana yaptığım şeyden sonra çıldırdığımı düşünmeye başladım. Her şeyin farkındayım ama engellemek için hiçbir şey yapamıyorum. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Birilerine zarar vermekten korkuyorum. Bu notu sana bırakıyorum çünkü bana inanacağını biliyorum. Bana sorgulamadan inanacak tek kişi belki de sensin. Eğer sana bir kez daha saldırırsam beni öldür, seni asla suçlamayacağım. Artık bunları yaşamak istemiyorum. Cesedimi tesadüfen bulduğunu söyle. Odamdaki çekmecede ailem için bir intihar notu var. Onu bulduklarında bunu kendime benim yaptığımı düşünecekler ve suçsuz olacaksın, yani umarım. Her şey için özür dilerim.

-Lydia Martin

Notu sanırım biz evde değilken bırakmıştı. Bu notu o öldükten sonra okumak çok canımı yakmıştı. Kanima, dönüştüğünde yaptığı şeyleri hatırlamazdı ama Lydia hatırlamanın bir yolunu bulmuştu. Notu cebime koydum. Notta yazdığı gibi polisi arayıp cesedi tesadüfen ormanda bulduğumu söyledim. Her şeyi Lydia zaten planlamıştı. O beni bu kadar düşünmüşken bense onu kendi ellerimle öldürmüştüm.

Aradan birkaç gün geçti ve Lydianın planı işe yaradı. Herkes onun intihar ettiğini düşünüyordu. Zaten küçük bir kasabada olduğumuzdan ve ellerinde o intihar notu olduğundan intihar denip dosyanın üstü örtüldü. Ailesi kızlarını kaybetmenin verdiği acıyla yüzleşiyordu. O birkaç günü tamamen hissiz geçirdim. Dersleri asıyor, hiçbir şey yapmak istemiyordum. İki gündür bir şey yememiştim. Canım istemiyordu. Birini öldürmüş olmanın verdiği suçluluğu belki de üstümden ömrüm boyunca atamayacaktım. Biliyorum, o beni affetmişti ama ben kendimi nedense affedemiyordum. Kendimi sürekli "o ölmese Derek ölecekti. Onu düzeltmenin bir yolu yoktu." diyerek yalandan avutmaya çalışıyordum ancak aradan geçen birkaç gün bana biraz daha iyi gelmişti. Derek bana anlayış gösteriyordu, hep yanımda durup bana destek oluyordu. Her bu konuyu açtığımda bunu onun için yaptığımı söyleyip teşekkür ediyordu. Lydia'ya söz verdiğim gibi Derek'e gerçeği söyleyecektim ama önce bu suçluluğu üstümden atmam gerekiyordu.

Forever <STEREK>Donde viven las historias. Descúbrelo ahora