19. BÖLÜM

77.1K 3K 1.5K
                                    

Bu bölümü sevgili okurum ve kullanıcı ismini zorla bulduğum marsundernomadice ithaf ediyorum.

*

"Ne işiniz var?"

"Ne işimiz var?"

"İşiniz mi var?"

Üç farklı insandan üç farklı ama cevabı aynı olan sorular ardı ardına döküldü. Ben olduğum yerde öylece Kerim abiye bakıyordum, Kerim abi Nihan'a bakıyordu, Selen Kerim abiye bakıyordu. Şu an üç bilinmezlik bir denklemin içindeymişiz gibiydik sanki. Ama bilin bakalım bizim merakımızı görmezlikten gelip arabanın arka kapısını açarak içeriye Defne'yi oturtan kimdi?

Nihan daha fazla aval aval bakmayı sürdürmeyerek kolunu koluma vurdu. Ardından fısıldayarak "Kızım nereye gideceksiniz, söylesene." Dediğinde yerimde hafiften sıçradım.

Ya ben bu sorunun cevabını bilsem az önce ağzı açık ayran budalası gibi kalır mıydım acaba? Bu adam herkese emrivaki yapıyor işte. Sana da taksi çağır dedi mesela, ben buna bir şey diyor muyum Nihan?

İçimde düzdüğüm methiyeleri dudaklarıma taşırma zahmetinde bulunmadan omuzlarımı silkip dudaklarımı büzdüm. Peki o arada Selen napıyordu dersiniz?

Defne'yi bindirdikten sonra araba kapısını örten Kerim abinin yanına gidip az önce elimi uzattım ama görmediniz sanırım Kerim bey, tanışamadık diyordu. Tc kızı şaşırtmıyordu, görüyorsunuz..

Kerim abinin bakışları önünde küçücük kalan ve ona asılan kıza değdi çok kısa ama sonra saniyesinde bana çevrildi. "Yürü Işıl." Dedi sanki hiçbir şey yokmuş her şey normalmiş gibi. Selen bir kez daha reddedildi ve ben bir kez daha üzülmedim.

Ben tam sanki bu anın şaşkınlığını yaşamıyormuşum ama aynı zamanda da bu anı bekliyormuşum gibi bacaklarıma komut vereceğim sıra kolumun üzerinde duran bir kolla olduğum yerde asılı kaldım. Nihan kulağıma yaklaşarak "Işıl ben çok korkuyorum, nolur zorla gidiyorsan gözlerini üç kere kırp." Dediğinde kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Arkadaşımın kolumda duran elinin üzerine elimi koydum ve ona dönüp güven verircesine gülümsedim. "Saçmalama salak," dedim. Dedim demesine ama içimde ne fırtınalar kopuyor. Bu adamla benim ne işim olurdu yahu? "Asistanıyken benim ilgilendiğim bir kaç dosyası vardı muhtemelen onlarla ilgilidir." Yalan, safi yalan. "Ama yine de bir kaç saat sonra beni ara. Eğer haber alamazsan abime git. O Kerim abinin ağzına sıçar." Sözlerime tezat gözlerimi üç kez arkadaşımın çipil çipil bakan gözlerinin içine baka baka kırptığımda arkamızdan gelen gür bir korna sesiyle ikimizde bu saçma ana ve benim saçma cümlelerime kendimizi o kadar kaptırmış olacağız ki olduğumuz yerde hafifçe irkildik.

Nihan'a arkamı döndüğümde Selen'i olduğu yerde bulamadım. Muhtemelen kız milyonunca kez reddedilince topuklarını kıçına vura vura ağlarak tuvalete koşmuştu. Bunları da günlüğüne yazarsın artık Selenciğim.

Ben arabanın önünden geçip hızlıca arka kapıya yönelecekken arabanın camları hızlıca indi ve içeriden o tanıdık ses duyuldu. "Öne gel Işıl, arkada bebek koltuğu var."

Ne?

Ne ara?

Kaşlarımı çatıp elimi parlak siyah arka kapının kolundan alıp ön kapıya attım ve uzatmadan açıp içine yerleştim. Eş zamanlı olarak kapı kapandı ve benim bakışlarım hemen arkama yani Defne'ye çevrildi. Ve gördüğüm manzara gözlerimi şokla açmama sebep oldu.

BADEMLİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin