TANITIM

229K 4.3K 800
                                    

"Lütfen Kerim abi," diye fısıldadım bu bana yıllardır yabancı olan adama. Gözlerim karşımda duran ve uçsuz bucaksız okyanusları andıran mavilerdeydi. İçime saniye saniye sinen bir çaresizliğin emareleri ilk bunu çıkartmıştı ağzımdan. Çünkü her ne kadar abimle samimi olmasalar da kulağına çıtlatabilirdi. Neden yapmasındı ki bunu zaten.. Anlık bir cesaret.. Ve deli gibi bir çaresizlik.. "Lütfen kimseye bir şey söyleme. Karşılığında ne olsa yaparım."

Cümlem biter bitmez pür dikkat izledigim gözlere ateşler üşüştü sanki. O ateşler, birlik olup yangın çıkartabilirdi her an. Sinirden kıracakmış gibi sıktığı dişlerinin gıcırtısı kulaklarıma çalındı. Çok geçmedense o koskoca iki et parçası aralandı. Sinirli bir nefes çıktı, sonrasında ise hareket etti. "Ne demek karşılığında Işıl! Ne sanıyorsun sen beni?!" cümlesi kaşlarımın çatılmasına sebep oldu.

Bana artık ateşler püskürterek bakan adama bir adım atarak, aramızdaki mesafeyi aza indirdim. "Yanlış anladın," dedim içten çıkartmaya çalıştığım sesimi kontrol ederek. "Geçenlerde Zehra, geçici süreliğine bir asistan aradığını söyledi. Eğer istersen.." deyip yutkundum. Yutkunmak hiç bu kadar zor olmamıştı benim için. Umarım doğru yapıyordum.. Umarım pişman olmazdım. Umarım Kerim abi kabul ederdi. "İstersen ben senin bir kaç aylığına asistanın olabilirim." sonunda kararlı ve net çıkartmayı başardığım sese ulaşabilmiştim.

Karşımda durup bana sinirle bakmaya devam eden dev adamın gözlerinden cümlemle, saniyelik bir parıltı geçti sanki ama tam emin değildim. Geçmemişte olabilirdi. Üzerindeki kahverengi kazağın kollarını düzeltti anlamsız bir şekilde. O arada bir adım daha yaklaştık biz. Burnuma farklı bir koku çalındı o an. Bizim bahçede bakıp beslediğim nilüferlerin kokusu değildi bu. Onun kokusunu bile bastırmayı başarabilen bir kokuydu. Bu sabah girdiğim odasında buram buram aldığım bu kokunun kaynağını kestirememiştim. Ne gibi kokuyordu?

"Karşılığında ise kimseye hiçbir şeyi söylemememi istiyorsun yani?" diye sordu genizden gelen erkeksi bir sesle. Kerim abinin sesi ne zamandan beri bu kadar şeydi.. Farklı? Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırıp, bacaklarımı hareket ettirmek istediğimde ayaklarımın altına artık batmaya başlayan ev terliklerinin ayaklarımı terlettiğini hissettim. Ne oluyordu ki böyle?

"Hı-hıım," dedim mırıl mırıl. Başımı onun, içine çekmeye başlayan okyanuslarından, nokta nokta terlemiş avuçlarıma indirdim. Bakmamalıydım, bakmamalıydım. Kerim abinin gözlerinde... Tuhaftı, çok tuhaftı.

"Peki," dedi artık bakmaya çekindiğim gözlerin sahibi. Kafamı o an cesaret edip, nemli avuçlarımdan kaldırdım ve bu kez nasıl bir yiğitlikse gözlerinin ta içine baktım. Bakmak zorunda kaldım. Çarpışan gözlerimizden bir şeyler çıktı ama yine emin olamadım ben bir şeylerden. O ise normal ama akılda bırakacak bir ses tonuyla devam etti: "Yarın gel, başla."

*

Buraya hikayeye başladığınız tarihi atar mısınız  💕

İnstagram: Bademli Mahallesi

Twitter: Bademlimahallesi1

BADEMLİ MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin