12

1.3K 89 13
                                    

Yatakda öylece bana bakıyordu.Mahcupdu.Çünkü kimsenin bana haber vermesine izin vermemişti.Oksijen maskesinin altından mırıldandığını duydum.Kaşlarımı çattığımda maskeyi gözlerini devirerek aşağıya çekti."Özür Dilerim"

Ona aslında kızmıştım.Ama şu an burada bana bakabiliyor olması bile tüm kızgınlığımı silip süpürmüştü.O iyiydi.En önemlisi buydu.Yinede biraz tavır almanın kimseye zararı olmazdı.

"Neden özür diliyosun ?"diye sordum.

"Sana haber vermelerine izin vermediğim için"

"Peki neden bana haber vermelerine izin vermedin?"

"Çünkü tek bi gecede olsa hayatını yaşamak istediğini söyledin."dediğinde şaşkınlıkla arkama yaslandım.Sinir anında söylediğim tek bir cümle yüzünden eğer ona bişey olsaydı haberim olmayacaktı yani.

Oda bu şaşkınlığımı fark etmiş olucakki başka bir şey söylemedi.Sandalyeden kalkıp yatağın kenarına oturdum.Oksijen maskesini ağzına geri çekip elimi çoğu zaman yaptığım gibi yanağına koyup minik sakallarını okşadım.

"Luke seni seviyorum.Sen benim şu an en değer verdiğim insanlardan birisin.Sen benim arkadaşımsın.Biz hasta-bakıcı ilişkisinden ileri yakın dostlarız.Sana bişey olursa bunu bilmek isterim.Parmağına kıymık dahi batsa bunu ilk ben bilmek isterim.Bidaha bunu yapma.Senin için çok endişelendim."dedim gözlerim dolarak.Ama o bir süre daha bana bakıp gözlerini kaçırdı.Başını diğer tarafa çevirip gözlerini kapattı.

Bende sandalyeme geri dönüp uyumasına izin verdim.Bir kaç dakika sessizce oturdukdan sonra kapı aralandı."Gelebilirmiyim?"diye soran Ashton a başımla gelmesi için işaret verdim.Sessizce içeri girip köşedeki diğer sandalyeyi yanıma çekip oturdu.

"Arkadaşın evine gitti ve seni yarın arayacağını iletmemi istedi"dediğinde Daisy yi tamamen unuttuğumu fark ettim.Ona tekrar borçlanmıştım.Oda benim ićin endişelenmişti.

"Söylediğin için saol.Diğerleri nerede?"diye sordum.Ashton Luke u izleyen gözlerini tekrar bana çevirdi.Aklıma kızın onu öptüğü sahne gelince gözlerini kaçıran taraf ben oldum.

"Bay ve bayan Hemmings Mike ı Calum ile eve yolladı.O ilk geldiklerinde çok kötüydü.Fazla harap oldu."dedi.Sonra dikkatimi çekmek için elini dizime koydu.Bu hareketinden tabiki etkilendim ama gözlerimi yinede uyuyan sarışından ayırmadım.

"O gece o kızı ben öpmedim Rain.O beni öptü.Yemin ederim."dediğinde bu gece gözlerimden ayrılmayan yaşların tekrar hucum ettiğini hissettim."Bunu bana anlatmana gerek yok."dedim.

"Hayır var! Seninde kırıldığını biliyorum ama o gece umursamaman beni çok kırdı.Hiç bir sert tepki vermemen!"

"Neden kırıldınki?"

"Çünkü Rain Turner seni ilk gördüğüm andan beri senden acayip hoşlanıyorum!!"dediğinde ben daha bişey diyemeden Luke yattığı yerde öksürük krizine girdi.Hemen oturduğum yerden kalkıp maskeyi ağzından çıkarttım ve kendine gelmesi için bir süre bekledim.

Öksürükleri şiddetini düşürürken kızarmış gözleri Ashton u buldu.Ona bakarak bir süre daha öksürdü ve arkasına yaslandı.Baş ucundaki sürahiden biraz su doldurup içmesine yardım ettim.

Yoksa Ashton ile aramda geçen konuşmayı duymuşmuydu?

"Ne zaman geldin Dostum.Geldiğini duymadım."dediğinde duymadığını anladımNedense Luke un bunu duymasını istememiştim.

"Aslından buradaydım ama yanına gelememiştim.Michael ambulansdayken ilk beni aradı"diye cevap verdi Ashton.

O an yine kırgın hissettim.Keşke beni arasaydı.Bana haber verseydi.

Breath  // HemmingsTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon