28

1K 85 5
                                    

Pikniğin üzerinden tam bir hafta geçti ve durumlar oldukca karışıktı.

Öncelikle Ashton un verdiği tepkiden sonra çocuklar telefonla aramak dışında Luke ile gorusmedi.

Bunların dışında Luke o günkü öpücükden bidaha bahsetmedi ve benden tekrar uzaklaştı.

Bir garip olay daha Elena ile yakınlaşmamız oldu.O aslında...iyi bir kızmış! Sadece kendini sert ifade eden birisi.

Üstelik buradan gitmemede çok az kaldı ve hala Luke ile doğru düzgün bir yol kateddiğimiz söylenemez!

Ne yapıp edip Luke ile aramdaki bu garip durumu çözmem gerek.Bunun için ise önümde koca bir fırsat var.

Calum bu hafta sonu yani yarın gece evinde kocaman bir parti veriyor! Bu partide Luke ile eğlenerek ona eskisi gibi eğlenceli bir çift olabileceğimizi göstermek istiyorum.

Şu an gardrobumun başında durmuş öylece bakmamın bir açıklaması yok ama.Sadece öylece bakıyorum ve gerçekden yarın geceye uygun bir kıyafetim olmadığını tekrar tekrar görüyorum.

Kapının tıklama sesiyle kendime geldim.Elena yavaşca içeri süzüldü."Doktor Peters geldi."

Ona teşekkür ederek odamdan salona geçtim.Doktor Peters gülümseyerek Luke ile konuşuyordu.Beni görünce gülümsemesi genişledi.Yanıma gelip elimi sıkmak yerine babacan bir tavırla sarıldı.

"Merhaba Rain.Nasılsın bakalım.?"

"Merhaba Doktor Peters.İyiyim siz nasılsınız?"

"Luke un durumunun daha iyi olduğunu gördüm ve bende iyiyim."diyerek tekrar yatağında genç bir yunan tanrısı gibi olan Luke a döndü.Beyaz Tshirt ona fazlasıyla yakışmıştı ve dağınık saçları bir sevimlilik katıyordu.

O her seferinde benim nefesimi kesiyordu.Sürekli ona bakmak istiyordum.Sesini duymak istiyordum.Benimle ilgilensin istiyordum.Luke Hemmings i fazlasıyla sevmek istiyordum.

"Rain ve Elena sana iyi bakıyor olmalı.Çok sanslı bir cocuksun Luke.Bu iki güzel bayanda senin için burada."diyerek Doktor Peters Luke un gövdesini inceledi.

"Hem evet hemde hayır."diye cevap verdi Luke.Ne demekti şimdi bu? Ama ne ben nede doktor Peters bunun üzerinde durmadık.

"Durumun cidden iyiye gidiyor Luke.Üstelik son zamanlarda zor şeyler atlatmana rağmen.O vucut hala yaşamak için direniyor"diyerek gülümsediğinde söylediği cümlenin gerçekliği beni vurdu.

Onun narin ve genç bedenini öldürmeye çalışan bir hastalık vardı ama bedeni ölmemek için direniyordu.Luke yaşamak için direniyordu.Onun aptalca ergen dertlerine ihtiyaci yada ayiracak vakti yoktu.Bedenindeki bir hastalik onu öldürmeye çalışıyordu ama o direniyordu!

O an sadece ona dokunmak istedim.Sadece dokunsam bile yeterdi.Sarılmak öpmek gibi şeyler bile lüks kaçardı.O an sadece Luke a dokunmaya ihtiyacım vardı.

Bu insanalara olurdu değil mi? Sevdiğin insana o an o kadar ihtiyacın olurduki sadece dokunmak bile yeterdi.Yada sadece bakmak.Görmek bile yeterdi.Luke hala burada yatıp nefes alabiliyor diye Tanrı'ya şükretmek yerine saçma duygulara kapılıyordum.Onu seviyordum.Ahh tanrım onu çok seviyorum! Onun için buradan gidebiliridim.Hatda dünyanın başka bi ucunda bile yaşayabilirdim.Beni görmese ve hatda onu görmesem bile olurdu.Ama yaşıyor olduğunu bilmek bile bana yeterdi.En azından hala orada bir yerlerde gülümsüyor derdim.Yada uyuyor.Yada yemek yiyor ama Lanet olsun yaşıyor! Onu mutlu olacaksa terk edebilirdim.

Luke tam bu sırada dönüp bana baktı.Gözlerimde sanki demek istediklerimi gördü ve yemin ederim Kal dedi.Onun için bakışlarıyla kalmamı istedi.Bende öyle yapıcaktım.Sonuna kadar onunla kalıcaktım.Onun için savaşacaktım.Luke için hayatda kalıcaktım.Ve tabiki o lanet partiye gidicektim...

Öncelikle geç geldiği ve kısalığı için özür dilerim.

Breath  // HemmingsWhere stories live. Discover now