The price of betrayal

98 10 1
                                    

Bebeğimden ayrılmak hiç kolay olmamıştı.

Gözyaşlarım yanaklarımdan bir şelale gibi akarken yakında ölümün geleceğini biliyordum.

Canımdan bir parça dünyaya adım atarken yanında olamayacaktım. Parçalandığımı hissediyordum. Parçalarım her tarafa dağılmış, birleştirilmesi mümkün olmayacak şekilde kırılmışlardı.

Beni kıranlar, parçalayanlar, hayatımı mahfedenler klanımdı. Kendilerini Konoha'nın bir numarası olarak gören klanımdı.

Hyuuga...

Bir göz tekniğine sahip oldukları için egolarını arşa çıkarmış basit bir klandı.

Mağarada ayak sesleri yankılandığında klandan tanıdık yüzlerin bana doğru geldiğini gördüm. En önde ise Hiashi vardı.

Önce etrafa, sonra yatakta doğrulmuş olan bana baktı. Bakışları karnıma geldiğinde sinirden başındaki damarların belirginleştiğini hissedebiliyordum.

Ne olduğunu anladığına göre artık ölüm fermanım imzalanmıştı.

Hiashi hızla bana doğru yürüdü ve tek eliyle boğazımı sıkıca kavradı. Nefesim kesilirken karşı çıkmadım.

"Yazıklar olsun!"

Sesi ürkütücüydü. Arkasındakiler ise başlarını bu manzarayı görmemek için yere eğmişlerdi.

Beni yataktan tuttuğu gibi yere fırlattı. Kırılgan bedenim acıyla gerilirken tek bir laf etmeden ona baktım. Söyleyeceğim tek kelime sinirine katkıda bulunmaktan başka bir şey değildi.

"Bunu nasıl yaparsın? Üstelik bir Uchiha'dan."

Başımı eğip şaşkın yüzümü görmesini engelledim.

Yoksa, Fugaku'yu öğrenmiş miydi?

Bir süre öylece kaldık, bana edeceği haraketler için kendimi hazırladım fakat bir anda kolumdan tutulup ayağa kaldırılınca afallayarak ona baktım.

Hiashi.

Ağlıyordu.

"Neden bunu yaptın, Miyana?"

Sesi öfkeli değildi. Çaresizdi.

İlk defa bana konuşma fırsatı veriyordu.

Pekala, yıllardır içimde tuttuklarımı kusabilirdim.

"Kök ailenin bir mensubu olarak babam klan içinde yüksek bir konumda diye benimle evlendin, Hiashi. Kimse bana fikrimi sormadı, hep bu hayatta sizin istediklerinizi yapmaya mahkumdum."

Bana bakarken çaresizliğin yerini öfke alıyordu.

Gerçekler acıtırdı.

Ama o zavallıydı çünkü, acıdan ders çıkarmayı bile bilmiyordu.

"Ben, yaşamak istemediğim bir hayata sürüklendim. Sana sırf klanın devamı olması için mecburi olarak 2 evlat verdim."

Başımı hızlıca salladım.

"Merak etme, Hiashi. Hinata ve Hanabi'yi tüm saf duygularımla sevdim ve seveceğim. Onlar, sizin o çok üstün klanınızın karanlığında bir güneş gibi parlıyorlar."

Elini bana vurmak için kaldırdı.

"Ne bekliyorsun? Vursana, bana orospu, kaltak ya da istediğini desene. Umrumda bile değil. Yaptığımdan asla pişman değilim!"

Beni daha önce hiç böyle görmediği için elini indirdi.

"Yaptıklarından sonra buradan sende o piçinde canlı çıkmasını beklemiyorsundur umarım."

True Identity🩸/ Uchiha ⚔️ Hyuuga [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now