True Identity🩸/ Uchiha ⚔️ Hyuuga [TAMAMLANDI]

Closing a tragedy

Köye hızlıca ilerlerken kendimi ısrarla geride bıraktığım bebeği düşünmemeye itiyordum.

Benim yaptığım ölüme terk etmek değildi, onu korumaktı.

Onun ölmediğini duymaya her şeyden çok ihtiyacım vardı ama şimdi bunları düşünemezdim.

Miyana kendini feda etmişti ve Hiashi, bebeğin Uchiha kanı taşıdığını biliyordu. Bunu nasıl öğrendiğini sorgulamalı ve Fugaku'yu korumalıydım.

Fugaku'yu düşündükçe içimin titrediğini hissettim. Ona olanları nasıl anlatacağımı, bunu kaldırıp kaldıramayacağını bilmiyordum.

Bebeği için en iyisini düşünmem gerekiyordu.

Köyün girişine yaklaşmaya başladığımda Hyuuga klanı temsilcilerini göremediğim için biraz rahatladım. Ancak, gelmelerinin de an meselesi olduğuna emindim.

Bir ağacın gövdesine yaslanıp soluklandım, tüm hızımı kullanarak buraya gelmiştim ve bu, beni bitirmişti.

"Toshio-ojisan!"

Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.

İtachi, sırtında taşıdığı Sasuke ile birlikte bana doğru geliyordu. İtachi, yaşı küçük olsa da sezgileri oldukça kuvvetli bir çocuktu. Ona bir şey belli etmemeliydim.

"Selam çocuklar."

Yanıma geldiklerinde önce Sasuke'nin sonra da İtachi'nin başını okşadım. Sasuke'nin yüzü kızarırken İtachi, onun bu durumunu anlamış olmalı ki kahkaha atarak onu yere indirdi.

"Ben, artık büyüdüm. Neden başımı okşuyorsun ki."

Ellerimi 'suçsuzum' anlamında havaya kaldırdım.

"Üzgünüm beyefendi, havanızı bozmak istememiştim."

Sasuke, daha çok kızarırken bana kızgınca baktı, İtachi onu tekrar kucağına aldığında bana döndü.

"Babamızı gördün mü Toshio-ojisan?"

Kahretsin.

"Hayır, tüm günü ekibiyle beraber Hokage'nin eşyalarını çalan hırsızı aramakla geçirdi. Biliyorsunuz, Hokage-sama'nın bazı kişisel belgeleri kayıp."

Sasuke'nin gözleri parladı.

"Babamın o adamı yakalayacağına eminim. Ayrıca,bugün geç kalmaması gerektiğini biliyor zaten."

Şifreli konuşmasını anlayamayarak İtachi'ye baktım. O ise göz devirdi.

"Beyefendi bugün 4 yaşına girecek, doğum günü olduğu için babamızın erken gelmesini 1 haftadır ona hatırlatıyor."

Samimi bir gülümseme takınırken, içim kan ağlıyordu. Fugaku,onları Sasuke'nin doğum gününde terk etmeyi düşünmüştü, üstelik Sasuke'nin doğum günü ile bebeğin doğum günü de aynıydı.

Onlara gülümsemeye devam ederken gözüm uzaktan gelen Hiashi ve adamlarına takıldı.

"Gitmeliyim çocuklar. Sonra görüşürüz. Ayrıca, nice yaşlara Sasuke."

"Teşekkürler,Toshio-ojisan!"

Onlara kısa bir bakış artıp seri adımlarla Hiashi'ye doğru yürümeye başladım. Mahallede onları fark eden kişiler bir araya toplanıp fısıldaşmaya başlamışlardı bile ama bu, Hiashi'nin umrunda değil gibiydi.

İfadesiz bir yüzle ilerlese de öfkeli olduğunu anlayabiliyordum. Yanlarına vardığımda selam verdim.

"Ziyaretiniz ani oldu Hiashi-san. Bir şey mi oldu?"