Silent scream

125 17 6
                                    

Kalbim öyle bir acıyordu ki sanki üzerine tonlarca yük konmuş gibiydi.

Derin derin nefesler alarak kendime gelmeye çalıştım.Ellerim ve bacaklarım deli gibi titriyordu.

Sakin ol!

Sakin ol!!

Alt dudağımı sertçe ısırdım. O anda ellerimdeki, ayaklarımdaki ve belimdeki kumların çözülüp Gaara'ya doğru kaydıklarını fark ettim.

Artık gidebilirdim değil mi? Sonuçta saklayacak başka bir şeyim kalmamıştı.

Sarsılarak ayağa kalktığımda Gaara'nın peşimden gelmediğine minnettar oldum ve takip ettiğimiz yolu hatırlamaya çalışarak bahçeden dışarı çıktım.

**********

Artık bana yabancı olduğunu düşündüğüm bu hisle sarmalanmak oldukça nostaljikti.

Sanki tekrardan 12 yaşındaydım ve shinobi sınavlarında ölümün eli üstümdeymiş gibi davranıyordum.

Gülümsesem de kötü hissediyordum.

Naruto ile tanışmamış olsaydım böyle yaşamaya devam edecektim. Amida'nın üzüntüsü buydu. Onca zamandır kimse yanında değildi.

Küçüklüğümde Yashamaru'nun bana söylediği sözleri düşündüm ve o günden bugüne aldığım yolu...

Benim için başarmak zor olsa da üstesinden gelmiştim. Amida'da üstesinden gelebilirdi.

Ama bu kaybolan hayatları geri getirmezdi tıpkı benim de canını aldığım masumlara olan gibi...

Ayağa kalkıp çıkışa doğru yürüdüm.

Acı tecrübeler can acıtsa da her yaranın kanaması bir gün dururdu ama izi kalırdı.

O izi soldurmak için de zaman gerekirdi.

************

Gergince yutkunup önümdeki kapıya baktım.

Etsiyo dalıp gittiğimi sanmış olacak ki elini omzuma koydu.

"Kapıyı çalacağım. Toparlansan iyi olur."

Belli belirsiz başımı salladım ve gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Kaçış ya da çekinceler sorunları çözmezdi sadece geçici olarak ertelerdi.

İçeriden komut geldiğinde Etsiyo çekilerek geçmemi işaret etti. Göz bağımı son kez kontrol ettikten sonra kapıyı açıp içeriye girdim.

Başta Naruto olmak üzere yine aynı kişiler odadaydı. Gaara'nın da orada olduğunu fark edince dünkü olanlar yüzünden onu görmezden gelmeye karar verdim.

Naruto'nun yanında Gaara ve Sasuke'den farklı olarak başka bir kadın daha vardı.

Bakımlı sarı saçlarının yanında üzerine giydiği önlükten doktor olduğunu anladım. Evet, bir kesilip biçilmediğim kalmıştı.

Kendimi yatıştırmak için kurduğum düşünceye tutunsam da Naruto'nun yapmacık öksürüğü buna engel oldu.

"Dün konuşmamız yarım kalmıştı."

Başımla onu onayladım. Ellerini masanın üzerinde birleştirerek öne doğru eğildi.

"Pekala, anlatmaya başla."

Sert sesi gerginliğime hiç iyi gelmiyordu.

Başımı eğip nasıl konuşacağımı düşündüm, o sırada gözlerim Gaara'ya kaydı. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştuğunu görür gibi oldum.

Pekala, iyi bir uykuya ihtiyacım vardı.

"Yaklaşık 18 yıl önce hafızamı kaybetmiş bir şekilde Kilit köyünde uyandım. Hafıza kaybımın sebebini bilmiyordum. Uyku ile uyanıklık arasında gidip gelirken hafıza kaybımın doğal yollarla yani kafamı bir yere çarparak falan olmadığını konuştuklarını duydum."

"Uyandığımda yanımdaki hemşire bana başta iyi olup olmadığımı sordu. Sonrasında yüz ifadesinin korku ile çarpıldığını fark ettim. Daha konuşmamıştım bile ve bir anda kadın ağlamaya başladı."

"Ona iyi misin diye soracağım sırada bana baktı ve 'canavar' diye bağırdı."

O gün aklıma gelince içimde tarif edilemez bir acı oluştu.

"Sonrasında kontrolümü kaybettiğimi hatırlıyorum. Uyandığımda köyün hemen dışındaki ormanlık alandaydım. Üstümde sadece kan vardı. Ne olduğunu anlamamıştım. O sırada Matatabi ile tanıştım."

"Matatabi'nin içinde mühürlü olduğunu bilmiyor muydun?"

Sasuke'nin sorusuyla kafamı olumsuz anlamda salladım.

"İlk defa o zaman fark ettim. Matatabi de hafızasını benim gibi kaybetmişti. Ve o dönemde Matatabi oldukça saldırgandı. Birbirimize alışmamız oldukça uzun bir zaman aldı."

"O gün köyden kaçtıktan sonra uzun süre ormanda yaşadım. Arada yakın köylere inip hırsızlık yapıyordum. Eğer peşimden gelenler olursa onları ormana çekip öldürüyordum."

"O dönemlerde zihnimde bir adamın sesi yankılanmaya başladı. Bana sürekli beni bırakmak istemediğini ama mecbur olduğunu ve buna benzer şeyler söylüyordu. Kısa süre sonra da zihnimde hafızamı kaybetmeden önceki yaşantımdan görüntüler gelmeye başladı."

Odadakiler pür dikkat beni dinlemeye devam ediyorlardı.

"Matatabi'nin de zihninde hafızasını kaybetmeden önceki yaşantısına ait bölük pörçük anılar gelmeye başladı. Birlikte konuşup fikir alışverişi yaparak bize ne olduğunu çözmeye çalıştık."

"Bu dönemde insanlardan gittikçe daha da uzaklaşmaya ve vahşileşmeye başladım. Bir süre sonra kendime ormanda bir kulübe inşaa ederek orada yaşamaya başladım."

Gözümden birkaç damla yaş düşünce göz bağımın bunu durduğuna sevinerek devam ettim.

"Kısa süre sonra ninjutsu, genjutsu ve taijutsu da yetenekli olduğumu fark ettim. Sanki yıllardır teknikleri biliyordum ama zihnimin gerisine itilmiş gibiydi. Böylece boş zamanlarımda antrenman yaparak kendimi geliştirmeye başladım."

Üzerimden sanki belli belirsiz bir yük kalkmış gibi hissediyordum Ama acı oradaydı, yakıcı ama ferahlatıcı ve asla uslanmaz...

"İnsanların gözlerimden etkilendiğini fark ettiğimde kör taklidi yaparak topluma karışabileceğimi fark ettim."

Naruto elini kaldırarak beni durdurdu.

"Gözlerinde Sharigan veya Byakugan gibi göz tekniğin var mı? Eğer daha farklı bir şey varsa insanların senden kaçmasının sebebi bu olabilir."

Başımı olumsuzca salladım.

"Onlara söyleyebilirsin, Amida."

"Emin misin?"

Odadakiler bunu Naruto'ya söylemişim gibi algılasa da Naruto bana tercüman oldu.

"Matatabi ile konuşuyor."

"Eminim."

"Tamam."

Omuzlarımı dikleştirip onlara baktım.

"Benim bir gözüm Rinnegan diğeri ise Byakugan."

True Identity🩸/ Uchiha ⚔️ Hyuuga [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now