Encounter with the real Matatabi

149 17 1
                                    

Aradan geçen birkaç gün Amida'nın düşüncelerine kısmen olumlu olarak yansımıştı.

Madara, ona karanlık ve aydınlıkta kendi yolunu belirlemesi gerektiğini söylemişti, kararı tamamen kendine aitti.

Amida, Ryuu'nun yaptıklarından ders almaya çalışsa da o, yakını olan birisi rehin alındığında Ryuu'nun en mantıklı olanı yaptığına karar vermişti.

Ama, ileride Madara'dan ayrılacağı için de kendine bir söz de vermişti.

"Senin hakkında ne düşünürlerse düşünsünler, insanları incitme."

Kararını sesli bir şekilde tekrar ettikçe doğruyu yaptığına olan inancı artmıştı. Doğru adımı atmanın bilinciyle odasından çıkıp Madara'nın yanına gitti.

Madara, ise Amida'dan ayrılacağı günün bugün olduğuna çoktan karar vermişti. Vedalardan nefret ettiği için bunu ona söylemese de ileri ki hayatında ona vereceği bir hediye planlamıştı.

İleriden Amida'nın ona doğru geldiğini fark ettiğinde toparlanıp, dikleşti ve yerinden kalktı.

"Seni biriyle tanıştırmayı istiyorum, Amida."

Amida, Madara'nın bir anda böyle bir şey söylemesini beklemediğinden şaşırarak ona baktı.

"Kötü bir şey mi oldu?"

Madara, geçen gün yaptıkları konuşmanın etkisi hala üstünden atamamış olan Amida'ya bakıp gülümsedi.

"Hayır, dış dünyaya birlikte çıkacağız ve seni bekleyen biri ile tanışacaksın."

************

Daha önce hiç bu kadar güzel bir manzara görmemiştim.

Dış dünya toprak ve yeşillikle bezeli bir renk cümbüşü gibiydi. Parlak ve sevecendi. Sanki, bir anne gibi beni saran ağaçların arasından hızla ilerlerken etrafımdaki birçok şeyi aklıma kazımaya çalışıyordum.

Bu kadar güzel bir yerde insanlar bana nasıl kötü davranabilirdi ki? Madara,acaba Ryuu'ya olanları abartıyor olabilir miydi?

Ağaçların arasında hızla ilerlerken kötü düşünceleri aklımdan uzaklaştırıp tepemizde parlayan güneşin, yapraklar üstüne vurmasıyla yaratılan yeşilin tonlarının beni kucaklamasına izin verdim.

Hızlı hareket ettiğimiz için arkamızdaki rüzgar benim için itici bir güç gibiydi. Zayıf olan bedenimle ona kapılmamak için zor duruyordum.

Bu güzelliklerin tadını daha çok çıkarmak istesem de Madara'yı gözden kaybetmemem gerekiyordu. Nefesimi düzenlemeye çalışıp daha da hızlandım.

Bir süre sonra açıklık bir alana indiğimizde, soluduğum fazla oksijen başımı döndürmüştü. Yer, ayaklarımın altında sallanırken Madara'nın beni dirseğimden yakaladığını hissettim.

"Bir anda vücuduna bu kadar yüklenmemeliydim."

Gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çalıştım.

"Sorun değil."

En sonunda gözlerimi açabilecek gücü bulduğumda devasa bir kaya parçasının önünde durduğumuzu fark ettim.

"Burası mı?"

Madara' evet' anlamıda başını sallayıp onu takip etmemi istedi. Kayanın kenarına doğru yürümeye başladığında girişin orada olacağını anlamıştım.

Ama yanılmıştım. Açıklık falan yoktu, Madara elini kayaya uzattığında eli kayanın içinden geçti ve şaşkınlıkla nefesimi tuttum.

B-bu nasıl olabilirdi?

True Identity🩸/ Uchiha ⚔️ Hyuuga [TAMAMLANDI]Onde histórias criam vida. Descubra agora