MAHKUM

15. Bölüm: "Aşık"

Pvris; What's Wrong

Arctic Monkeys; Do I Wanna Know

🕯️

Tabiri caizse kalp krizi geçiriyordum.

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, olduğu yerden çıkıp Talhaya gitmek istiyor gibiydi.

Bileğinde takılı olan lastiğin benim tokam olduğunu biliyordum. Ve Talha da onun benim tokam olduğunu bildiğimi, gayet iyi biliyordu. Neden tokamı almıştı ve neden böyle bir harekette bulunmuştu anlamıyordum. Aslında yaptığı hareketin anlamı çok açıktı ama Talha'nın bunu neden yaptığını anlamıyordum. 

Sertçe yutkunarak, gözlerimi gözlerime bakan mavi gözlerden çektim. Yanımda oturan Ali de Talha'nın benden tarafa açıkça yaptığı hareketle afallamıştı. 

"Ne bana yapacak..." Diye mırıldandım titrek bir ses tonuyla. "...saçma sapan konuşma Ali." Gözlerime bakan gözlerinde bana inanmadığı açıktı.

"Tabi amına koyayım bana yaptı."

"Ali-"

"Sana mı asılıyor?" Diye sordu bir anda. Böyle bir soru beklemediğim için duraksadım.

"Ne?"

Tamamen bana doğru döndü ve elinde ki çekirdek poşetini masaya bıraktı. "Korkma. Açıkça söyle bana?"

Gözlerimi irilttim. "Yok öyle bir şey," Ela gözlerini şüpheyle kıstı ve doğru söyleyip söylemediğimi anlamaya çalıştı. "İnan bana öyle bir şey olsa buna sessiz kalmam. Ona ağzının payını veririm. Biliyorsun."

"Peki." Dedi. Ardından içten bir sesle, "canını sıkan bir durum olursa ben buradayım biliyorsun." Diye devam etti.

Dudaklarım yavaşça iki yana doğru kıvrıldı. "Biliyorum..." Masanın üzerinde ki elinin üzerine elimi koydum. "...iyiki varsın Ali."

"Sende." Diye mırıldandı.

Bir elini omzuma sararak beni göğsüne doğru çektiğinde, bakışlarım onun gözlerinden koptu ve tam karşımızda duran basket sahasına döndü. Gözlerim saniyesinde onun bize doğru bakan mavi gözleriyle kesişti. Dizlerini kırmış olduğu yerde çömelerek sırtını tel örgülere yaslamıştı. Üstü çıplaktı. Direkt olarak bakışkarını sakınmadan benle Ali'ye doğru bakıyordu. Ellerini dizlerinin üzerinde sımsıkı yumruk yapmıştı. Ve yanlış anlamadıysam bana bakan gözlerinde de sinir dolu bir ifade vardı. Başımı yasladığım Ali'nin göğsünden kaşlarımı çatarak ona baktım.

Neden sinirlenmişti ki?

Belki de maçı mı kaybetmişlerdi.

Talha'nın tuhaf bakışlarına aldırmadan bir süre Ali'nin göğsünde dinlendim. Bu süre boyunca da Talha'nın o bakışlarına maruz kaldık ama bu sefer Ali buna takılmadı. Tek takılan bendim. Zaten en sonunda o bakışlara dayanamayarak doğruldum.

"Ali 3-6 nöbeti için koğuş t'ye!" Ali'nin telsizinden yükselen anonstan sonra Ali yanağımdan makas almış ardından oldukça isteksiz bir şekilde yanımdan kalkarak nöbetini tutmaya gitmişti.