16. Bölüm: "Hırsız"

59.3K 3.6K 3.2K
                                    

Anfa Rose; I'm Good

Lana Del Rey & The Weeknd; Lust For Life

"İnsanlar kelimelerle de ölebiliyormuş. Bunu senden öğrendim."

O kadar çok ve o kadar güzel yorumlar yapmışsınız ki dayanamadım hemen yeni bölüm yazdım. 🥺
Keyifle okuyun 🤎

🕯️

Duyduklarımı sindirmek benim için oldukça zordu.

Kaç dakika o duvarda sırtım yaslı bir şekilde durdum bilmiyordum. Sonrasında konuşmaya devam etmişlerdi ama kulaklarım uğuldadığı için ne dediklerini duyamamıştım. Üst üste kaç kere yutkundum bilmiyordum. Ama duyduğum gerçekleri yutmakta zorlanıyordum.

Ben onlarla anlaşma yaparken karşılıklı çıkarlarımız olduğunu bilerek o anlaşmayı yapmıştım. Oysa şimdi her şeyin sandığım gibi olmadığını öğrenmiştim.

Kabul edemedim o an. Onun beni sevmesini ve benim için o hapishaneye girmesini, kabul edemedim.

Kafamı geriye doğru yasladım ve tavanı açık olan çatı katından gökyüzüne baktım. Gözlerim karanlık geceye serpilen yıldızların üzerinde dolandı. Öğrendiğim bu gerçekle beraber ne yapacağımı bilmiyordum.

Bir süre düşündüm. Ardından şimdilik, sanki hiçbir şey duymamışım gibi hareket etmeye karar verdim. Ama sadece şimdilik...

Kendimi toparlamaya çalıştım. Sırtımı yaslandığım duvardan ayırdım. Çantamın kulpunu avuçlarımın arasına alarak sıkıca kavradım. Sesli adımlar atarak, sadece iki duvardan oluşan tepesi açık koridorda yürüdüm. Adım seslerimi duydukları için olsa gerek içeridekiler sessizleşmişti. Yüzüme sanki az önce hiçbir şey duymamışım gibi normal bir ifade ekledim. Ama ne kadar başarılı oldum bunda bilmiyordum. Açıkçası pekte umrumda değildi. Bir an önce almam gerekeni alıp gitmek istiyordum.

Dar koridoru geçtiğimde, yer yer duvarların olduğu ama genel olarak açık bir teras gibi duran alana çıkmıştım. Çift kişilik ve tek kişilik koltukların arasında duran bir varil vardı, ve varilin içinde ateş yanıyordu. Muhammed, Ayaz ve ilk gün gördüğüm adını hatırlamadığım o çocuk varilin etrafında ki koltuklarda oturuyorlardı.

Görüş açılarına girer girmez üçününde bakışları beni buldu. "Bir an hiç gelmeyeceksin sandık." Yüzü piercing dolu olan bana karşı gülümsedi.

"Hoşgeldin..." Diye mırıldandı Ayaz. Ardından oturduğu çift kişilik koltukta biraz kaydı. "...gelsene."

Hiçbir şey demeden öylece yüzlerine baktım. Ardından usulca gözlerimi tek koltukların birinde oturan Muhammede çevirdim. Sert bakışları yüzümde dolanıyordu.

"Ben malları alayım, gitmem gerek."

Bir kaç saniye yüzüme baktı Muhammed ama sonra oturduğu yerden kalktı. "Otur buraya getiriyorum."

"Oturmak istemiyorum,"

"Merak etme insan yemeyiz." Diye konuştu yüzünde dövmeler ve piercingler olan kişi.

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin