2. Bölüm: "Ceza"

83.6K 3.9K 1.7K
                                    

Canımız yandı, ama kül olmadık.

Talha Barbaros

🕯️

Bulunduğumuz odayı kaplayan gerginlik, geçen her saniye boyunca ateşin üzerine benzin dökülmüş gibi daha da artmıştı.

Akif müdürün kıpkırmızı olan suratına karşın, benim dudaklarım aralanmış ve öylece bakakalmıştım. Odada bulunan her iki gardiyan da en az benim kadar şaşkındı. Ama yeni gelen mahkum hala kimseyi umursuyor gibi görünmüyordu. Odada dönen sessizlik her iki taraftanda gerilmiş bir ip gibiydi. Korkarım ki o ip birazdan kopacaktı...

Akif müdürün masanın üzerinde bulunan eli yumruk oldu ve gözlerinde sinirin yanan ateşi ile yeni mahkuma baktı. "Sen!" Dedi sinirden kudurmuş bir sesle. "Sen ne yaptığını sanıyorsun ulan!" Diye kükreyerek devam etti cümlesine. Bulunduğumuz odada onun öfkeli sesi yankı bulmuştu.

Gözlerim yeni mahkuma kaydı. Önünde kelepçeli ellerine rağmen üzerinde oldukça rahat bir tavır vardı. Yüzünü kaplayan buzdan ifade yavaşça yerini alaycı bir ifadeye bıraktı. "dediğinizi yaptım müdür beycik. Sakızı attım işte..." Duraksadı ve bilincli bir şekilde kıstığı mavi gözlerini müdürün gözlerine dikti. "Çöpe." Diye mırıldandı söylediği kelimeyi vurgulayarak.

Çöpe diye tabir ettiği yer müdürün yüzünün ortasıydı. Eğer odada ki gergin hava benim bedenimi de germiş olmasaydı şuan bu söylediği beni güldürebilirdi.

Akif müdürün gözleri önce odada ki gardiyanlara daha sonrada bana kaydı. Gözlerinde ki ifade yeni mahkumun sözlerini yediremediği öfkeyle doluydu. Şuan birinin ona karşı çıkıp, kendisine karşı alayla konuşmasını yediremediği fazlasıyla belliydi. Bakışlarını bizden çektiğinde yeni gelen Talha adlı mahkuma baktı. Yüzünü kaplayan öfkeyi dindirmeye çalışarak konuştu. "Aslında bakarsan bu hareketlerini yargılamıyorum. Benim kim olduğumu bilseydin böyle davranmak bir yana önümde el pençe divan olurdun." Durdu ve yüzüne sahteden bir gülümseme yerleştirdi. Bu şeytani gülümsemesini biliyordum. Sertçe yutkunarak öylece orada beklemeye devam ettim. "...ama sen hiç merak etme, sana benim kim olduğumu çok iyi öğreteceğim."

Bakışlarını mahkumdan çekip gardiyanlara dikti. "Sahaya indirin yeni mahkumu, kendisine Karagöz'e hoşgeldin partisi yapalım." Diye bağırdı yüksek sesle. Ardından yeni mahkuma karşı sırıttı.

Saha dedikleri yer tüm koğuşların meydanı olan bir yerdi. Ve orada herkesin gözü önünde yeni gelen mahkumlara acımasızca işkence yapılırdı.

O anlara defalarca kez şahit olsam da, dikildiğim yerde buz kesmiştim.

Gardiyanlar iki taraftanda mahkumun koluna girerek onu odadan çıkardı. Akif müdürde üzerine asker kamuflajlı bir ceket geçirdi ve arkalarından çıkmak için hazırlandı. Ondan önce odadan çıkmak için olduğu yerde taş gibi kesilen ayaklarıma bir komut gönderdim ve hareketlendim. Ama daha attığım ilk adımda beni durdurdu.

"Doktor..." Dediğinde istemeden de olsa durarak Akif müdüre baktım. "...sende geliyorsun,"

Duraksadım. "Hayır, gelmek iste-"

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin