4||YANILGI

788 45 251
                                    

-Bir yeni bölüm ile yeniden birlikteyiz. Yazarken duygudan duyguya geçtiğim bir bölüm oldu. Umarım sizlerde benim gibi keyif alırsınız. Oy ve yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. Sizi çokça öpüyorum...

Keyifli okumalar...

#Fatma Turgut- İlkbaharda kıyamet
#Ruelle feat. Fleurie- Carry You
#Deniz Seki- Hayallerim Hayal Oldu
#Ahmet Kaya- Sabır kalmadı

 Fleurie- Carry You #Deniz Seki- Hayallerim Hayal Oldu#Ahmet Kaya- Sabır kalmadı

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

"Ben sadece inanmak istemiştim. Payıma düşen ise yanılmak oldu."

FEVERAN
-
YANILGI
🕊

ABD, New York, Hudson Yards
10 Ağustos 2021, 06:18

Yazar'dan..

Umut, insan yaşadığı müddetçe filizlenen bir duygudur. Yanlışlarımız, doğrularımız ve geçmişimiz bizleri bugünkü benliğimize kavuşturanlardı. Öfkeyle körelmiş bir yüreği, ancak umudu diri tutan bir yürek kurtarırdı.

Uluğ Mirza, ayak ayak üstüne atmış zaferin tadını çıkartıyordu. Göz odağı tek yerde hiç hazzetmediği düşmanındaydı. Dediğini yapmış ve ihaleyi kazanmıştı. Karşısındaki adamın nasıl deliye döndüğünü izlemek oldukça hoşuna gidiyordu.

Emir Bektaş'ın tek isteği güç! Yenilmez denilen o adamı yenmekti. Yıllardır aradığı, zayıf bir noktasını bulup onu yere sermekti. Fakat her şeyi yapmasına rağmen taş mıdır? Duvar mıdır? Bilemiyordu, tek bir mimiğini bile oynatamamış bu da onu daha bir delirtmişti. Şimdi ise karşısında zafer kahvesini içiyordu. Fazla dayanamamış ortama aldırış etmeden söze girmişti.

"Bir Türk atasözü vardır bilir misin Köksoy?" Gözlerinin en derinine öfkeyle baktı. Emir, oturduğu koltuğa biraz daha yayıldı, hiç umurunda değil izlenimini vermek için.

"Son gülen iyi güler! Hatırlatmak istedim." Uluğ Mirza, bu anı bekliyormuşçasına gülümsemesini daha bir yaydı ama bu gülümseme buzdan da soğuktu. Kahvesinden bir yudum aldı ardından fincanı masanın üzerine bıraktı.

"Beni çok eğlendiriyorsun Bektaş, tebrik ederim bunu yapmak öyle kimsenin harcı değil!" dedi alaycı bir üslupla.

Duyduğu sözler karşısında adeta sinir küpüne dönüşmüştü. Karşısındaki adam onunla bile isteye dalga geçiyordu. Öfkesini dizginlemekte oldukça zorlanıyordu. Fakat bu adamın önünde öfkesini belli ederek kendini küçük duruma düşüremezdi. Başını dikleştirdi, ellini masada bağladı. Bir sır vermek istercesine Uluğ Mirza'ya doğru eğildi.

"Ah Köksoy, vah Köksoy! Bu şekilde dalga geçerek nasıl da acını gizlemeye çalışıyorsun. Gerçekten acınacak haldesin. Acaba beraber bir psikiyatriste falan mı gitsek? Ne dersin ha? Ne de olsa eski dostumu zor zamanlarında yalnız bırakacak bir adam değilim." dedi Emir. Sonlara doğru sesini yükseltmişti.

FEVERANUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum