8||KOR

486 28 51
                                    

- Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenir ve keyif alırsınız. Benim heyecanla yazdığım bölümler arasından bir tanesi daha. Desteğinizi esirgemeyin lütfen yorum ve oylarınızı bekliyorum bir tanelerim...

Keyifli okumalar...

Cem Adrian- Zincir
Sezen Aksu- Kaçak
Emre Fel- Geçmiyor günler

"Neye içerlediğini bilmeyen bir küskünlük hâli, herkese, her şeye kırgın üstelik

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

"Neye içerlediğini bilmeyen bir küskünlük hâli, herkese, her şeye
kırgın üstelik."
(RASİH EFENDİ)

FEVERAN
-
KOR
🕊️

Zaman, öyle bir kavram haline gelmişti ki, dün, bugün, yarın anlamını yitiriyor. Akıp giden tek bir nefes haline dönüşüyordu. Aslında varlığını her daim hissettiriyordu. Gecesiyle gündüzüyle her şekilde ben buradayım dedirtiyordu.

Yaralarım gibi mesela, daima zihnimin bir köşesindeydiler. Bazı anlar vardı; hatırlayamıyorum, neye kırıldığımı ve küstüğümü anımsayamıyorum. Fakat acısı ilk gün ki gibi yakıyor, içten içe tüketiyordu. Hissedebiliyorum...

Oysaki hatırlamamak daha güzel diyorum ama acısı hâlâ yerindeyken unutmuş olmam bir işe yaramıyordu. Sahi çaresizliğin tanımı neydi? Sesini duyuramamak mı yoksa anımsayamadığım bir yaranın hâlâ yerini benimseyişi mi? Hangisi daha ağır basıyordu? Kestiremiyorum. Ama beni içten içe ezdiklerini, zayıflattıklarını da biliyorum.

Bazen güç maske halini alabiliyor. Kimsenin daha fazla ruhuna dokunmaması, incitmemesi için dikenlerle çevrili bir duvar örmek zorunda kala biliyordu insanoğlu.

Aslında her birimizin diğer bir yüzü mevcuttu. Hani samimiyetsiz birine deriz ya iki yüzlü diye asıl iki yüzlü olarak hitap ettikleri, kendimize ait yüzümüzdü. Başkalarının sevmeyeceğini bildiğimizden saklarız. Çünkü bambaşka bir yüzle karşılarına çıkmak isteriz.

Aslında bu başkalarına değil kendimize gösterme çabamızdı. Biz kendimizi sevemiyorduk başkasının nasıl olurda sevmesini bekleyebilirdik ki? Bütün mesele kendimizden utanıyor ve gizleniyor oluşumumuzdu... Hepsi buydu!

Gözlerimi kapatmış bu eşsiz melodi sesine kulak kesilmiştim. Kuş seslerinin tınısı, ılık meltemin dansı, çam ağaçlarının hükmü her yeri sarmıştı. Muhtemelen ilelebet burada yaşayabilirim. Bu sakinlik mahkûm olan ruhumu özgürleştiriyordu. Ve özgürlük kendim bildim bileli tutkumdu.

Evin bahçesinde oturmuş gün batımını seyre dalmıştım. Havasız kalmış bedenime biraz da olsun hava aldırmak istemiştim. Bu dediğim ne kadar da ironi olsa da en azından bir şeyler için uğraşıyordum. Etrafımda sayısızca korumayla tam bir hapis hayatı geçiriyor olsam da onları yok saymaya çalışıyorum.

FEVERANحيث تعيش القصص. اكتشف الآن