18.BÖLÜM

4K 554 274
                                    

   "Başlıyoruz." Hyunjin çenesinin altındaki siyah maskeyi burnunu ve ağzını kapatacak şekilde çektiğinde konuşmuştu. "Zarf hazır mı?"

Sorunun muhattabı olan Changbin elinde tuttuğu siyah zarfı salladı ona göstererek. O da maskesini çekmişti. Taktıkları siyah şapkalar sayesinde gözleri de tam olarak görünmüyordu.

"Ben muhafızları halledeceğim. Çabuk olun." İki genç Jisung'u başıyla onayladılar. Onun muhafızları götürmesini izledikten sonra sessiz adımlarını hedeflerindeki odaya çevirdiler.

   Aynı anda, başka bir odada sinirli bir ses yükseliyordu. "Haberim olmayacağını mı düşünüyordun? Beni hafife alıyorsun sanırım ama ben hâlâ kralım Bang Chan."

"Sizi hafife almıyorum." Chan'ın sesi karşısındakine göre çok daha sakin ve rahat çıkıyordu.

"Demek öyle." Kralın konuşmasında alaycı bir tını vardı. "Öyleyse şimdi ne yapmayı planlıyorsun? Sana evlenmeni söylediğim için biriyle mühürlenmiş olamazsın değil mi?" Yüzündeki buz gibi ifadeyle tek kaşını kaldırmış direkt Chan'a bakıyordu.

Ayakta duran Chan yerinden hiç kıpırdamadan saçma sorusunu umursamayarak cevap verdi. "Onu koruyun"

"Ne?" Yaşlı adam alaycı ve bir o kadar da sert tutumunu sürdürmekte kararlıydı sanki.

"Birine mühürlendiğimde ne olduğunu benden daha iyi biliyorsunuz. Ölmemi istemiyorsanız çocuğu koruyun."

"Kendini fazla büyütüyorsun galiba. Veliaht olabilirsin ama yerini başka birinin alması ve benim de onu desteklemem çok zor değil." Chan'ın ne demek istediğini çok iyi anlıyordu ancak karşısında kendisini ezdirmeye hiç niyeti yoktu.

"Başka birinden kastınız Kwangsoo olmalı. Ancak siz de çok iyi biliyorsunuz ki o asla benim seviyeme yetişemez."

"Bir insan için fazla cüretkar davranıyorsun."

"O insan için neler yapabileceğimin farkında değilsiniz.

Karşılıklı atışmaları daha böyle uzayıp gidebilirdi ama Chan konuşmayı kısa kesmek ve bir an önce sadece onun yanında nefes alabiliyormuş gibi hissettiği sevgilisine gitmek istiyordu.

"Kwangsoo tahta çıkmamı önlemek için öldüreceği ilk kişi sizsiniz. Siz çocuğu korursanız ben de sizi korurum."

Pek fazla seçeneğinin olmadığını bilen yaşlı adamın gözlerinden anlık bir öfke geçti ve dudaklarının arasından "Öyle olsun, adımlarını iyi at Chan-ah. Sonunda dikkat et de korunmaya muhtaç olan kişi durumuna kendin düşme." cümleleri döküldü. Ardından kapıyı göstererek küstah bir edayla salladı elini. "Çık."

   Oradan ayrıldığı gibi soluğunu güzelinin yanında almıştı Chan. Yine Seungmin'in odasındaydılar, Chan'ın kucağında ona sarılırken bu gün neler yaptığını anlatıyordu Seungmin.

"Bugün biriyle tanıştım. Bilirsin, normalde biraz çekingen bir yapım var ve insanlarla ilişki kurmakta pek iyi değilim ama o adamda şeytan tüyü vardı sanki. Bir kaç saat konuştuk, öyle ki bu mükemmel bir arkadaşlığın bir başlangıcı olabilir."

Bu konu Chan'ın bir hayli ilgisini çekmiş gibi görünüyordu. Parmaklarını Seungmin'in saç tutamlarının arasında gezdirirken sordu. "Nasıl tanıştınız?"

"Ben her zamanki gibi sabah bisiklet sürmeye çıkmıştım. Yorulduğum için bir banka oturdum, su içecektim ama yanıma almadığımı fark ettim. O sırada o da dinlenmek için yanıma oturmuştu, durumumu anladığımda bana suyunu verdi."

You Are || ChanMinWhere stories live. Discover now