Şarkların Düellosu

1.3K 168 59
                                    

Aslında canolar istediğim gibi bir Braveheart bulamadım bende bunu dinleteyim sizlere dedim. Aşağıdaki şarkıyı da dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim ben bayılıyorum çünükü, ama umarım sizlerde beğenirsiniz. Bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorum, öpüldünüz...

*********

Afran duyduğu haberle deliye dönmüştü, öyle ki evdeki neşeli havanın bile üstüne çıkmıştı bu kötü haberin getirdiği gerginlik. "Ulan it artık seni elimden bir tek ölüm alır!" Damla öfkeyle dolanan adamı durdurdu, ne olduğunu sordu. Olanları duyduğunda ise zerre ihtimal vermedi böyle bir şeye. "Yapmaz Afran! Bak ortada hiçbir şey yok niye yapsın böyle bir şey?!"

"Ne demek yapmaz Damla? Sen ne kadar tanıyorsun o iti, nereden biliyorsun ne yapıp ne yapmayacağını?!"

"Adam delinin teki olabilir Afran ama durduk yere sebepsiz bir savaş başlatacak kadar salak değil." Tabii diğer bir gerçeği içinde tutmak zor olsa da Damla için, Yıldırım'ın sağlığı adına sessiz kaldı. Böyle kötü bir haber üzerine bir de kocasına 'Adam kızına deli divane' dese... offf!

"Demek ki salakmış. Hem eceli gelen köpek cami duvarına işer diye boşa demiyorlar Damla. O adamın da eceli gelmiş."

"Afran saçmalama, önce konuş onunla." İçeri giren Gülcihan, annesi ile babasının birbirlerine öfkeyle baktıklarını gördüğünde şaşırdı. Onları hiç böyle görmemişti daha önce, sebebi ne merak etti.

"Anne, baba ne oluyor?" Afran'ın kızına bir şey belli etmek istemediğini anladığında Damla girdi devreye. "Yıldırım Alıcı güya babanın limandaki yük gemilerinden birini kundaklatmış. Bu imkânsız Gülcihan, o adam sebepsiz yere böyle bir şey yapmaz!" Gülcihan'ın gözleri duyduklarıyla dalarken, aklına Yıldırım'ın çok iyi bir sebebi olduğu geldi. 'Adi pislik bana gözdağı vermek istiyor anlaşılan' diye geçirdi içinden. 

Babasının telefonu çaldı, ardından duyduğu küfürler ve sözlerle anladı arayanın kim olduğunu. Telefon kapandığında "Ne diyor Yıldırım?" diye soran annesine minnettardı. Eğer ki gerçekten Yıldırım böyle bir şey yaptıysa kimse alamazdı elinden o lağım faresini! "Benim yangınla alakam yok diyor ne diyecek! Güya onunda Kıbrıs'ta ki otele baskın verilmiş ve adamlar benim adımı vermiş."

"Gördün mü dedim ben sana! Ortada bir oyun var Afran, sen sadece öfkenden bakıyorsun ama ben inan bambaşka bir yerden görebiliyorum. Ne yapacaksın peki?"

"Suçlu suçunu kabul eder mi Damla Allah aşk..."

"Yıldırım eder Afran. Hatırlasana geçen sene yaptıklarının hepsini sana bizzat telefon edip söylemedi mi bu adam?" Afran bir parça sakinlediğinde karısının haklılığını gördü. "İki saate Hara'da olmamı istiyor. O da senin gibi düşünüyor, güya bizi birbirimize düşürmek isteyen birileri varmış."

"Eh aklın yolu bir kocacığım. Git sakince dinle Afran, bence adam doğru söylüyor. Sana o zamanda dedim ama dinlememiştin beni. Lütfen bu kez kulak ver."

"Bende geleceğim seninle baba." Damla dudaklarını ısırarak gülücüğünü belli etmemeye çalıştı. Anlaşılan kızı merak ediyordu yarasının neye benzediğini.

"Ne işin var kızım senin barda?"

"Baba oraya daha önce çok defa gittim ve ben yetişkinim. Hem yanımda sen olacaksın."

"Bende varım ablacığım" diyen Kerem'e döndü Afran. Ah kızının söylediklerinden hiç hoşlanmamıştı doğrusu adam. Onun meleği neden barlara gitmişti ki? "Baba barlar kötü yerler değildir. Orayı kötüleştiren insanlardır ama bildiğim kadarıyla Hara yönetimi bu konuda oldukça hassas."

Gülcihan (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin