Planlar ve Yalanlar

1.8K 180 32
                                    

Aras (OPİA)

********

Yere yığılan kadınla odada herkesin ağzından korku dolu bir ses yükselirken konsolun dibine çöküp kalan Gülcihan'a koşturdular. Ellerini yüzüne kapatan kadının haliyle anladılar her şeyi öğrendiğini. "Yıldırım, Yıldırım sen ne yaptın?"

Babası bir şeyler söylüyordu ama Gülcihan'ın aklındaki tek şey biran önce bu evden kaçıp gitmekti. Neden yapmıştı bunu, her şey sessizce sürüp giderken...? Neden?

"Yıldırım" diye bildi ancak.

"Kızım ne olmuş?" Kızından cevap alamayacağını bilen Afran telefonu aldı eline ve arayanın kim olduğuna baktı. Çağatay piçi ne demişti kızına? Evin verandasına oğulları ile birlikte çıkan adam karısına kızını yalnız bırakmamasını fısıldadı. O piç bir şeyler biliyor olmalıydı, Gülcihan böyle kötü olduğuna göre hiç iyi şeyler söylemediği aşikardı. Hem zaten o adamdan hiçbir zaman uğurlu bir söz duymayacağına emindi Afran.

Açılan telefonla "Kızıma ne dedin?!" diye kükredi adeta.

"Yıldırım Alıcı'nın ne bok yediğini söyledim. Savaş Köroğlu'nu öldürmeye teşebbüsten birkaç saat önce tutuklanmış. Artık girdiği o delikten kimse onu çıkaramaz. Hatta tahminimce ertesi sabahı bile görmesine müsaade etmezler."

"Ne demek o?"

"Afran bey bunun ne demek olduğunu siz benden çok daha iyi bilirsiniz."

"Haberler Yıldırım'ın öldüğünü söylüyor."

"Eh doğru söylüyorlar. Şimdi yaşıyorsa bile yarına ölüsü çıkar meydana." Bu adamdan bin kat daha tiksindi Afran. İt oğlu it bunu öyle bir keyifle söylüyordu ki iğrendi ondan. "Kızımdan uzak dur siktiğimin piçi, yoksa seni ellerimle öldürürüm!" 

Adamın yüzüne telefonu kapadıktan sonra oğullarının yüzüne baktı umutsuzca. Ne kadar kızsa da eğer Yıldırım hakikaten Savaş'ı öldürdüyse yarına sağ komazlardı gerçekten.

"Baba?"

"Haberler Yıldırım'ın öldüğü söyledi, bu piç ise Yıldırım'ın Savaş Köroğlu'nu öldürdüğünü söylüyor. Kimden doğru düzgün bir haber alabiliriz ki? Osman'ı çağırın, ben de Yanık'ı bir yoklayayım yapabileceği bir şey var mı?"

"Göktuğ amca ne alaka?" Tabii oğulları çok sevdikleri adamın geçmişini bilmiyorlardı ama şimdi açıklama ile vakit kaybedecek zamanı yoktu Afran'ın. "Hadi oğlum zaman kaybetmeyin" derken yanlarından koşarak geçen kızıl melekle peşine düştüler. "Baba bırak beni!"

"Gülcihan sakin ol!"

"Olamam! Yıldırım'ı hemen bulmalıyım! Savaş'a ne oldu öğrenmeliyim!"

"Tamam kızım ben öğreneceğim birazdan ama dur şimdi!"

Bekledikleri telefon birkaç saat sonra geldiğinde çocukları uyutmuşlardı. "Yıldırım Alıcı'yı köşeye sıkıştırmışlar ama adam zekice bir planla adamların hepsini vurmuş, daha doğrusu kendi adamları ile diğerlerini alt etmiş. Son bir adam kalmış, onunla konuşurlarken içeri dalan Savaş Köroğlu ile telaşa kapılan Haşim Varlı, Yıldırım'ı öldürmek istemiş ama Savaş onun önüne geçince vurulan Savaş olmuş."

"Peki haberlerde duyduklarımız, Savaş'ı Yıldırım vurmuş diyorlar? Yıldırım hapiste mi şimdi, yoksa öldü mü?" Yıldırım'ın ölüm kelimesi ile yan yana anılması bile Gülcihan'ın hıçkırıklarla ağlamasına neden oluyordu. Neden yapıyordu bunu, neden yeniden çıktığı o dünyaya giriyordu?! Neyi zorluyordu bu adam böyle?

Gülcihan (BİTTİ)Onde histórias criam vida. Descubra agora