Chanyeol derin bir nefes aldı ve gülümsedi. B Planının işe yarayacağına emindi. Daha önce bir kaç kez bu taktiği bizzat göstererek yapmasa bile kızları etkilemişti ve şimdi bu özelliğini Baekhyun'a gösterdiğinde onun büyüleneceğinden emindi.
Önündeki çocuğa kağıda yazdıklarını uzattı.
'Sen sadece anlıyormuş gibi yap ve bana cevap ver' Çocuk hızlıca kafasını salladı ve Chanyeol'un uzattığı parayı aldı. Chanyeol kendince mükemmel bir plan tasarlamıştı. İşaret dili bilmiyordu fakat mükemmel planı sayesinde biliyor gibi görünecekti ve küçük bir çocuğa bu sayede yardım edecekti. Elbette ki Baekhyun Chanyeol'un yardımsever yanını gördüğünde ona aşık olacaktı.
Çocuğu önden yolladı ardından ise kendi de havalı gözükmeye çalışarak kafeye girdi. Aslına bakarsanız havalı görünüyordu da ama Baekhyun için bu pek de önemli bir şey değildi. Kapıdan giren uzun çocuğu gördüğünde hiç umursamadan elindeki telefona bakmaya devam etti Baekhyun.
Chanyeol kasanın önündeki masaya oturduğunda Baekhyun onunla hiçbir göz teması kurmadan telefondaki oyununa devam etti. Chanyeol buna sinir olmuş olmasına rağmen herhangi bir tepki vermedi ve kafenin diğer ucunda oturan çocukla adama küçük bir işaret yaptı.
Adam aniden çocuğu ittiğinde ve sinirle kafeden çıktığında küçük çocuk sahte ağlamasına başlamıştı bile. Chanyeol anında onun yanına koşarken Baekhyun da arkasından ilerlemişti.
Çocuk ağzını açsa da ses çıkaramıyordu bu yüzden elleriyle bir kaç hareket yaptı ama etrafına toplanan insanlar pek de anlamış görünmüyordu.
Baekhyun konuşacağı sırada Chanyeol atladı.
"Ben işaret dili biliyorum sorun yok" Kendini beğenmiş bir tavırla küçük çocuğa döndü ve onun yaptığı -kendince- anlamsız hareketlere baktı.
"O adam onu dilsiz olduğu için itmiş. Dalga geçmek istemiş." Çocuk tekrar elleriyle bir şey yaptığında Baekhyun kıkırdadı. Cidden uzun çocuğun bir bebekten farkı yoktu.
"Boşuna uğraşma çocuk senin bir aptal olduğunu düşünüyor" Baekhyun Chanyeol'un kulağına fısıldadığında Chanyeol şaşkınca ona döndü.
"Ne?" Baekhyun Chanyeol'a cevap vermeden önce küçük çocuğa döndü ve işaret diliyle ona gidebileceğini söyledi.
"S-sen..?" Chanyeol onun da işaret dili bildiğini fark ettiğinde eliyle sertçe kafasına vurdu ve kendisine üzülerek bakan Baekhyun'a döndü.
"Biliyorum etkilemek için yaptın ama..sana söylemiştim. Özel olman gerek" Chanyeol'un suratı asıldığında Baekhyun kasaya doğru yürümeye başlamıştı bile.
"Peki sana kendimi kanıtlama şansı versen? Mesela bir randevuya çıkalım ve sana ne kadar 'özel' olduğumu göstereyim?" Chanyeol kaşlarını kaldırarak sordu fakat Baekhyun reddetti.
"Çalışıyorum"
"İşten sonra"
"Evi toplamam gerek"
"Hizmetçi yollarım"
"Adresimi bilmiyorsun"
"Bulurum"
"Tanrı aşkına! Seni istemiyorum!" Baekhyun yüksek sesle bağırdığına bütün müşteriler onlara dönmüştü. Baekhyun onlara mahçup bir bakış attığında az önce söylediklerinin uzun çocuğu hiç etkilemiş görünmediğini fark etmişti.
"Bak Baekhyun, beni şu an istemiyor olman ileride istemeyeceğin anlamına gelmiyor" Chanyeol'un sakin bir tavırla cevap vermesi Baekhyun'un sinirlerini alt üst etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plan:404 Not Found
FanfictionChanyeol tanımadığı birini kendinde aşık etmek istiyordu, onu büyülemek ve sonunda kendine aşık olmasını sağlamak. Ama bu o kadar kolay değildi.
