►Plan F: Küçük Öpücük◄

12.5K 1K 255
                                    

Baekhyun iç çekti ve eliyle sertçe bilgisayarın kapağını indirdi. Chanyeol'la ilgilendiğine inanamıyordu! Cidden, o mükemmel vicdanı her ne olursa olsun Chanyeol'un iyi olduğuna emin olana kadar onu yalnız bırakmasına göz yumamamıştı fakat buradaki asıl sorun Chanyeol'un kafayı fazlasıyla dizilere takmış olmasından kaynaklanıyordu. 

Geçen 2 günde Chanyeol boş vaktinden yararlanıp Supernatural'i izlemeye başlamıştı ve kelimenin tam anlamıyla bağımlısı olmuştu. 

Chanyeol yatağından Baekhyun'un elindeki bilgisayara uzanmaya çalışırken dudaklarını büktü. 

"Ver onu bana" Şirin bir sesle sızlandığında Baekhyun kaşlarını çattı. 

"Herhangi bir şeyin olmamasına rağmen burada seninle ilgileniyorum ve sen lanet olası 2 gündür kafanı kaldırıp benim ne yaptığıma bakmadın bile!" Baekhyun bağırdığında kendini sakinleştirmek için derin bir nefes aldı. Chanyeol gayet iyi bir durumdaydı ama yine de Baekhyun ona kıyamamıştı. Oysa o sırık bütün 2 gün boyunca bir kere bile kendisiyle ilgilenmemişti.

"B-baek ben-"

"Boşversene. Ben gideyim zaten, sen iyisin" Chanyeol hızlıca yataktan fırladı ve Baekhyun'u bileğinden yatağa çekiştirip oturmasını sağladı. 

"Özür dilerim" Yaramaz bir çocuk gibi başını eğdi ve parmaklarıyla oynamaya başladı. 

"Neden benim peşimden koşuyorsun?" Baekhyun aniden konuyla alakası olmamasına rağmen sordu. 

"Ne?" Chanyeol bilgisayarı kapatırken sordu. Eğer Baekhyun kendisiyle ilgilenilmesini istiyorsa Chanyeol bunu mutlulukla yapardı. Önce onu yatağa atar sonra da her bir bölgesiyle ayrı ayrı ilgilenirdi. Kafasını salladı ve aptal düşüncelerden kurtulmayı denedi.

"Sadece beni tanımıyordun ama şimdi peşimden koşuyorsun" 

"Senden hoşlanıyorum" Chanyeol omuz silkerek söylediğinde Baekhyun dudaklarını ısırdı. 

"Chanyeol ben üzgünüm ama Daehyun'a hala aşığım" 

"Nasıl seni aldatan birine hala aşık-" Baekhyun onun sözünü kestiğinde kaşları çoktan çatılmıştı.

"Onun hakkında konuşma!" 

"O seni aldatmış ve sen aptal hala onu sevdiğini söylüyorsun" Baekhyun sinirle Chanyeol'a tokat attığında Chanyeol'un kafası yana düştü. Şaşkınlıkla Baekhyun'a döndüğünde kısa olanın gözlerini dolduğunu görmüştü.

"K-kes sesini" Baekhyun yere çökerek elleriyle bacaklarını sardığında olduğundan da küçük görünmüştü Chanyeol'a. Küçük ve korunmaya muhtaç. 

Daehyun Baekhyun'un hayatında çok yer kaplayan biriydi. Baekhyun için ne aldatılmış olmak neden onun ölmesi kolay kabul edebileceği şeyler değildi. Bir günde geçmişi öylece arkasında bırakamazdı. Gerçekler kalbini acıtmaktan başka bir şeye de yaramıyordu zaten. 

"Baekhyun" Chanyeol seslendi ve eğildi. Kollarını nazikçe Baekhyun'un etrafına dolarken kısa olanı göğsüne bastırdı. 

Baekhyun'un elleri bacaklarından Chanyeol'un tişörtüne kayarken yaşlar hala gözlerinden dökülüyordu. Chanyeol onun ne kadar hassas olduğunun farkındaydı. Eğer kendisi de böyle bir şey yaşasaydı emindi ki çabuk toparlayamazdı. 

Chanyeol kibarca ellerini Baekhyun'un bacaklarının altına yerleştirdi ve küçük bedeni havaya kaldırdı. Baekhyun sıkıca Chanyeol'a tutunurken Chanyeol yatağa oturdu ve Baekhyun'un yüzünü boynuna gömmesine izin verdi. 

Baekhyun'un elleri hala sıkıca tişörtünü tutuyordu ve Chanyeol öylece kısa olanın sırtını okşamakla yetiniyordu. Ne söylemesi gerektiğini ya da ne söylerse onun moralinin düzeleceğini bilmiyordu. 

"Yanındayım" Baekhyun'un kulağına fısıldadı. Sesinin ne kadar güven verici olduğundan haberi yoktu. 

"Asla seni bırakmam" Tekrar fısıldadı ve diğer koluyla Baekhyun'un ince belini kavradı. Onu kendi uzun kolları ve gövdesi arasında sıkıştırırken Baekhyun bundan oldukça memnun görünüyordu. Dudakları Chanyeol'un boynuna değerken bir kaç şey mırıldandı ardından ise Chanyeol onun uyuduğunu fark edebilmişti. 

Küçük horultular odada duyulmaya başladığında Chanyeol rahat bir nefes aldı ve Baekhyun'u tekrar kucaklayarak yatağa daha rahat yatmasını sağladı. Kendisi de yanında uzandıktan sonra yüzünün üstüne düşen bukleleri itti ve yumuşak yanağını okşadı. 

Baekhyun neden onun peşinde olduğunu soracak kadar aptaldı çünkü ne kadar mükemmel göründüğünün farkında değildi.

Yüzünü Baekhyun'un yüzünün hemen önüne getirdi ve titreşen gözkapaklarını izledi. Az öncekinin aksine huzurlu görünüyordu. 

Baekhyun kıpırdandı ve kolunu Chanyeol'un beline attı. Chanyeol da gülümseyerek onu sardığında ilk kez yorgana ihtiyacı olmadığını hissetmişti. Baekhyun yeterince sıcaktı, oh, tanrım. Chanyeol bu sefer gerçekten de aşık oluyordu. Küçük puppy onun meleğiydi ve Baekhyun'un prensi olmayı başaracaktı. 

*****

 Baekhyun gözlerini yavaşça araladığında gözlerini kırpıştırdı ve bir kaç saniye sonra uyumadan önce olanları hatırladı. Ağlayışını, Chanyeol'un ona sarılışını, Chanyeol'un güven veren sözlerini ve sıcak tutan bedenini. İster istemez gülümsedi. 

Bütün bunlar yeni değildi ama farklıydı. Farklı hissettiriyordu ama Baekhyun'un beyni inatla buna karşı koymaya çalışıyordu. 

Chanyeol kıpırdandığında Baekhyun hızlıca gözlerini kapattı ve mümkün olduğunca uyuyor gibi görünmeyi denedi. Sanılanın aksine Chanyeol gerçekten de onun uyuduğunu zannetmişti. Gülümsedi ve Baekhyun'un yumuşak saçlarını düzelttikten sonra uzun bir süre onu izledi.

Pekala bu Baekhyun için gerçekten zor bir durumdu. Sırık ona bakıyordu ve onun ifadesini bile görememek sinirini bozuyordu. 

Sanki yeni uyanıyormuş gibi gözlerini ovarak doğrulduğunda Chanyeol da onunla beraber ayaklandı. 

"Ben kahvaltı hazırlayacağım" Chanyeol söylediğinde Baekhyun usulca kafa salladı. Annesi onun Chanyeol'la ilgilenmesinden oldukça memnundu. Bu yüzden Baekhyun herhangi bir izin alma gereği duymadan bir kaç gün daha burada kalabilirdi. 

Baekhyun biraz oyalandıktan sonra aşağı indi ve çoktan kahvaltıyı hazırlamış olan Chanyeol'a baktı. 

"Baekhyunie" Chanyeol sevimlice seslendiğinde Baekhyun kaşlarını kaldırdı ve ağzını sadece yemek için kullanırken 'ne' anlamına gelen bir bakış attı. 

"Gerçekten benden hiç hoşlanmıyor musun?" Chanyeol aegyo yapmaya çalışarak sordu fakat yaptığı daha çok salakça hareketlerdi ve lanet bir şekilde bu daha etkiliydi. Şimdi gerçekten sevimli görünüyordu. 

Baekhyun kısa bir süre ne cevap vereceğini düşündü. Eğer kendisi de bilseydi kesin olarak Chanyeol'a cevap verirdi. Sadece ona karşı bir şeyleri olduğunu biliyordu ama kolayca kapılmak istemiyordu. 

"S-sanırım hoşlanıyorum" Kısık sesle söylediğinde Chanyeol'un gözleri büyüdü. Dürüst olması gerekirse kesinlikle Baekhyun'un ondan hoşlanmadığını söyleyeceğini düşünmüş ve kendini buna hazırlamıştı. 

"Gerçekten mi?" Baekhyun kızaran yanaklarını Chanyeol'dan başka bir tarafa çevirirken hızlı bir şekilde kafa salladı. Hayır, hala Daehyun'u seviyordu ama inkar edemeyeceği bir şekilde Chanyeol'dan da hoşlanıyordu. (Tam ırıspı gdgsghjas) 

Chanyeol'un suratında kocaman bir sırıtış belirdi ve yerinde zıpladı. 

Baekhyun ise umursamıyormuş gibi davranmak için elinden geleni yapıyordu. Dudaklarını öne çıkarıp saçma hareketler yaparken Chanyeol'un gözleri kısa olanın dudaklarında kilitlendi. (Dudaklarını nasıl yaptığı medyada var. Nolur tamamını izleyin o kadar şapşal ve sevimli ki >.<) 

Sırıtarak ona yaklaştı ve Baekhyun'un öne uzattığı dudaklarına kısa, minik bir öpücük bıraktı. Baekhyun donup kalırken Chanyeol sırıtarak kaçmıştı. Tanrım, dudakları üç saniye kadar temas etmiş olmasına rağmen ikisi de bunun vücutlarında ne denli bir etki bıraktığının farkındaydılar.

Plan:404 Not FoundWhere stories live. Discover now