18.BÖLÜM

14.9K 531 72
                                    

Sınır : 20 Oy

🖤🤍

Sabahın köründe zilin ısrarla çalmasıyla oflayarak kendimi yataktan aşağıya bıraktım.Kafamda hemen kendini belli eden hafif bir ağrıyla suratımı buruşturdum.Muhtemelen dün aldığım alkolden dolayıydı bu ağrı.Gözlerimi açıp iyice ayılmaya çalıştım.Kapıyı açar açmaz gördüğüm manzara kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

''Bu haliniz ne be?'' Elif ve Selen kapıda gözlerinde siyah gözlük, makyajlı olmadığına emin olduğum suratları ve hafif dağılmış saçlarıyla duruyorlardı.Sanki safari turunda yırtıcı bir hayvanın saldırısına uğramış gibilerdi.Safari turu ne alakaydı ya? Uykulu olduğum için saçmalıyordum galiba. Yoo sen normalde de böylesin.

Ama Selen saçlarında fön olmadan asla dışarı çıkmazdı.Bu yüzden oldukça şaşkındım.

Acaba hala rüyada mıydım yoksa kıyamet mi kopacaktı? Rabbim sen daha iyi bilirsin tabi ama tam sevgilim olmuşken bence kıyamet şimdi kopmasındı...

Selen beklemekten sıkılmış olacak ki oflayarak içeri girdi.Bu esnada ben de düşüncelerimden uzaklaşmıştım. ''Üf çekil şurdan Efi.'' Ağzım açık tam ona dönecekken Elif de elinde tuttuğu kahve markasının kağıt poşetini uzatıp bana pas vermeden salona geçmişti.

Hayırdır inşallah...

Birce dün eve gelir gelmez uyuduğu için erkenden uyanmış balkonda kahvaltı yapacağımız masayı ayarlıyordu.Elif ve Selen'i görür görmez baş parmağını damağına götürüp sıçradı.

''Ay tövbe tövbe nolmuş bunlara?'' Haklı tepkisiyle kafamı iki yana salladım.

''Hiç sorma...'' Hep beraber sofraya geçmiş kahvaltı yapıyorduk.Kızlar ilk başta kahvaltı yaparken bile gözlüklerini çıkarmamışlardı ama ben gülme krizine girdiğim için sinirlenip gözlüklerinden ayrılmayı başarmışlardı ve evet gözlüklü daha iyilerdi...

Önce Elif'e daha sonra da Selen'e baktıktan sonra dayanamayıp konuşmaya başladım. ''Noldu kızım size?'' Elif omuz silkti.

''Hangoverız biraz.Kahvaltı yapıp kahve içersek bir şeyimiz kalmaz.'' Suratımı buruşturdum.Türkçesi varken neden hangover denilirdi ki?

''Neden hangoversınız?''

Selen, Birce'nin sorusunu cevapladı. ''Siz gidince biz Elif'im ile içmeye devam ettik.Bizi sevgilimiz almaya gelmedi sizin gibi cicim.Ah pardon! Benim bir sevgilim olmadığını unuttum.'' Gülerek Selen'in elini tuttum ve boğazımı temizleyip yalancı bir ciddiyetle konuşmaya başladım.

''Kuzum hiç beklemediğin bir anda oluyor.Valla bak.Hiç üzülme...'' Elini çekip ofladı.

''Sus Eftelya...Ay tüylerim ürperdi bak.Kuzum deme sakın bana bir daha.'' Kafamı gülerek iki yana sallayıp kahvemden bir yudum aldım.

''Ee nasıldı dün? Senin için geldik buraya kadar dökül çabuk.'' Elif'in heyecanlı çıkan sesiyle fincanı masaya bırakmıştım.

''İyiydi işte öyle..'' Üçü de garip garip bana bakıyordu.Ne var ya? Anlatmaya çok üşenmiş olamaz mıydım? Hem sabahın körüydü daha...Bu saatte mışıl mışıl uyumamız gerekirken biz kahvaltı yapıyorduk.

''Ben bu cevap için mi bu kılıkta buraya geldim? Düzgün anlat valla şu elimdeki kahvaltılık bıçakla öldürürüm seni.'' Selen'in isyanına göz devirip hafif bir nefes verdim.Dünü Birce'ye de anlatamadığım için merakla anlatmamı bekleyen arkadaşlarıma yaşananları genişçe özet geçtim.

''Yaa ay hayırlı olsun kuşum.'' Gülümsedim.

''Teşekkür ederim Elif.''

''Sevindim Efi'm çok mutlu ol.''

Aşk Tesadüfleri Sever | DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin