❗️BÖLÜMLER DÜZENLENİYOR AMA OKUMAYA DEVAM EDEBİLİRSİNİZ❗️
'Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğretti...
Sınıra ulaşılmamasına rağmen bölümü atıyorum.Sınır koymayı hiç sevmiyorum ama öbür türlü daha az oy geliyor ve yazarken emek harcadığım için ister istemez üzülüyorum:(
Diğer bölümü yazmaya başladığım için bu bölümü daha fazla bekletmeden atmak istedim.
Telefondan yayınlıyorum.Yazım hataları olabilir.
Oylayıp yorum yaparsanız çok mutlu olurum.
Sınır: 40 Oy
İyi okumalar...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Birini derinden seversen cesaretlenirsin, biri seni derinden severse güçlenirsin"
Jane Austen-Gurur ve Önyargı
🖤🤍
Kendimi çok kısa bir sürenin ardından yine huzurlu hissediyordum.
Çayın altını kısıp kahve makinesinin fişini takarken biraz düşündüm ve makineyi çalıştırmaktan vazgeçtim.
Çünkü Ayaz'ı kaç dakikada o yataktan çıkarabileceğimi bilmiyordum.Muhtemelen dumanı tüten kahve biz aşağıya inene kadar soğuk kahve olurdu.
Mutfaktan çıkıp Mösyö'ye görünmeden adımlarımı merdivene attım.Eğer beni yukarı çıkarken görürse türlü oyunlar yaparak aklımı çeler ve benimle yukarıya gelirdi.
Ayaz'ın giyinme odasındaki çorapları etrafa saçtığı için ve minik süt dişleriyle ev terliklerini yeme girişiminde bulunduğu için üst kat ona bir süreliğine kontrolümüz dışında yasaktı.
Odaya girer girmez cama ilerleyip perdeleri çektim ve aydınlanan havanın içeri süzülmesine izin verdim.
Bugün hava çok güzeldi.Neşeyle bahçeyi izlerken camı da üstten açıp arkamı döndüm.
Ayaz huzurlu uykusuna devam ediyordu.
Deplasman maçlarını genel olarak çok sevmediğini biliyordum.
Ben yolculukları çok severdim ama işim gereği sürekli yapmak zorunda kalsam muhtemelen ben de onun gibi olurdum.
Eve gelir gelmez o tekrar duşa girmiş, ben de biraz Mösyö ile oynadıktan sonra kısa bir duşa girmiştim ve çıktığımda Ayaz uyuyakalmıştı.
Bu nedenle dün düzgün konuşamamıştık.
Pencerenin önünden bir iki adım atarak yattığı tarafın kenarında oluşan boşluğa yavaşça oturdum. ''Ayaz..''
Kaşları çatılırken yanağını yastığa sürttü.
''Ayaz.'' Dedim tekrardan sabır dolu bir sesle. ''Hadi uyan artık.''
