《4》

5.2K 524 100
                                    

Yolculuk başlamıştı.

Zaten jimin kaleye girdiği an son kez kral tarafından azarlanmıştı. Ardından ise ışık hızında atı getirilmiş, kalfa okunu ve yayını kendisine teslim ederek kenara çekilmişti.

Düzgün bir veda bile olmamıştı. Annesine aşırı sinirliydi bu nedenle yüzüne dahi bakmamıştı. Babasının zaten bir olaya gerek yoktu. Onun yüzüne hiç bir zaman bakmıyordu.

Matmazel ile veda sarılması yapmış ardından atının üstüne oturtulmuştu. Kukla gibi hareket ettiriliyordu sadece omega.

Bu kadar karmaşa içinde ise jungkook'a bakmamaya yeminli gibiydi jimin.

Kaleden uzaklaşırken dört nala koşan atı oldukça huysuzdu. Nedenini bilmiyordu jimin. Belki kalabalık ve gürültü yüzünden olabilirdi. Ya da hiç toplukuk halinde bir koşuda bulunmamıştı atı belki bunu yadırgadığı içinde olabilirdi.

Fakat jimin şu an atının huysuzluğunu takmıyordu.

Üşüyordu.

Alfanın verdiği kürkü kaleye girdiği an bir çırpıda çıkartmış kendi pelerinini giymişti.

Zaten soğuk olan havada, bir de dört nala at sürmek soğukluğu iki katına çıkartıyordu.

Burnunun ucu kızarmış, uykulu gözleri ise sert rüzgardan dolayı sulanıyordu.

Peki ya heyecanlı mıydı?

Asla...

Sadece ürküyordu. Bu kadar askerin arasından kaçacak kadar cesareti vardı fakat ölmek istemiyordu.

Çatık kaşları öndeki asker birliğinde gezinirken buz tutan elleri atın yıllarını sıkı sıkıya tutuyordu. Mayus oldukça huysuzken ona sıkı tutunmalıydı.

En öndeki asker yavaşlayıp elini havaya kaldırdığında tüm atlılar da yavaşlamıştı.

Ne olduğunu anlamadan onlara adım uydurdu jimin. At arada başını sertçe sallayıp kişneyerek dikkatleri üzerine toplasa da bunun çabucak bitmesini umuyordu jimin.

Öndeki askerler jimin'in atının önüne siper olduğunda jimin etrafına bakındı.

Neler oluyordu?

Ne görmüşlerdi?

Kafasını uzatıp bakmaya çalışmıştı ancak göremiyordu. Jungkook'a dönüp baktığında ise en öne ilerlediğini görmüştü.

Mayus ayağını yere sertçe vurmuş, burnundan soluyarak ses çıkartmıştı. Pekala atı gereksiz bir tepki gösterip huysuzlanıyordu.

"Şşh sakin ol oğlum." Atın başını okşamaya başladığında bir kaç asker jimin ve büyük ata bakmışlardı.

Alfanın her hareketini dikkatlice izliyordu jimin.

Jungkook yavaşça atından inmiş, yere eğilerek birşeylere dokunmuştu. Çatılan kaşları ve yüzündeki renksiz ifadeyi yakalamıştı jimin.

O sıra alfa ile gözleri kesişmişti.

O mesafeden alfanın gözlerindeki endişe parıltılarını gördüğüne yemin edebilirdi.

Ve her şey bir rüya gibi gerçekleşmişti.

Uzaklardan dibine bir ok atılması ile Mayusun ürkerek şaha kalkması bir olmuştu.

"Prensi koruyun!" Jungkook'un gür sesi ile tüm askerlerin kılıçlarını çıkarması bir olmuştu.

"Mayus! Dur! Hayır, hayır, hayır!"

Spoiled Prince ❦ JikookWhere stories live. Discover now