《28》

1.9K 234 33
                                    

"Jimin tamam ama konuştuk bunları. Neden hala tavırlısın?" Bıkkın bir ifadeyle arkasını dönerek başka işlerle meşgul olan omegaya baktı alfa.

"Sana hala sinirliyim jungkook." Soğuk sesi alfanın suratına tokat gibi çarpıyordu.

"Tamam fakat neden? Dün olanlar sinirle hareket etmemizden oldu. Neden şimdi ortada yanan benim?" İsyankar sesi onu ufak bir çocuk gibi gösterse de jimin yine de soğukluğunu koruyordu.

"Jungkook dün bana hırladın! Üstelik kırmızı gözlerini de gösterdin. Feromonlarını ortaya yaymandan bahsetmiyorum bile." Önünü dönerek sinirli bir ifadeyle konuşmuştu jimin.

Bu sefer bağırışlar yoktu en azından.

Sabah uyandıktan sonra ikisi de konuşmamışlardı. Ardından ufak bir diyalog geçmiş aralarında, alfa özür dilemişti. Aynı şekilde omega da özür dilemişti.

Ancak yine de sinirini atamamıştı jimin.

"Onlar için özür diledim zaten. İstemeden oldu hiç birisi elimde değildi." İsyankarca hayıflanmıştı jungkook.

"Olsun. Ben hala sinirliyim."

"Neden sadece beni konuşuyoruz? Sende bana feromonlarını yaydın, parlak sarı gözlerini gösterdin. Üstelik kavgada baskınlık da kurmaya çalıştın. Neden bunlardan da bahsetmiyoruz?" Tek kaşını kaldırarak önündeki omegayı süzüyordu jungkook.

Dün akşam saçları ıslak olduğu için şimdi sarı saçlar kabarık hem de az önce uyandığı için oldukça da dağınıktı.

Uzun büyük bir kazaktan parmak uçları görünüyordu. Aynı şekilde kalın bol eşofmanının paçasından da çıplak ayak uçları görünüyordu.

Yenilmesi hazır elmalı kurabiyeydi bu.

"Jungkook... sen bir alfasın?" Garipçe tek kaşını kaldırdı jimin tıpkı alfa gibi.

"Alfa deyip geçme lütfen. Belki bende dün senden korkabilirdim? O zaman ne olacaktı? Beni avutabilecek miydin?" Gerçekten böyle bir ihtimal varmış gibi konuşması omegayı güldürüyordu.

"Şükür et ki kurdum senden ürkmedi. İşte o zaman kaçacak delik arardın jeon." Saçlarını elleriyle dağıtarak düzene sokmaya çalışmıştı bir kez.

"Beni haklı çıkartıyorsun. Ayrıca jeon denilince biraz daha açman gerekiyor. Artık ortamda bulunan tek jeon ben değilim biliyorsun." Özgüven ve şımraklık dolu bir gülümseme sunarken, yaslandığı koltuktan kalkarak omegaya doğru ilerlemişti.

Derince nefes alarak gözlerini devirmişti jimin. Asla durmayacaktı.

Hem kendisini sinirlendiriyor sonrasında da çocuk misali yanına sırnaşıyordu. Hatta özür dileme şekli kabahatinden daha büyük kaçıyordu.

Bir yandan gülümsemiş, diğer yandan gözlerini devirip ilerleyeceği sırada alfa önünü kesmişti.

"Özürümü kabul ediyorsun değil mi? Sorun yok yani?" Parlak gözlerle bakıyordu.

"Bilmiyorum." Aslında her şey hallolmuştu işte. Omega kabul etmişti. Ancak biraz daha sürdürmek istiyordu. Alfanın bu halleri oldukça şirindi.

"Ya tamam tekrar söylüyorum eve sana haber vermeden geç ve sarhoş geldiğim için özür dilerim ama son zamanlar berbat geçiyor sende biliyorsun." Alfanın elleri omeganın belini bulup tutarken yüz ifadesi doğruları söylediğini anlatmaya çalışıyordu sanki.

Omeganın belinde duran büyük el kazağın eteklerini biraz kaydırarak sıcak teni tutmuştu yavaşça.

Jimin tebessüm ederek gülümsemiş ardından zaten oldukça yakınında olan alfanın çenesine öpücük kondurmuştu.

Spoiled Prince ❦ JikookWhere stories live. Discover now