Spoiled Prince ❦ Jikook

《14》

"Ve sonra kral herkesin içinde yere düşmüştü. Bu kadar korkacağını bilseydim konuşmazdım bile." Gür bir kahkaha atmıştı ikili.

Çoktan gece yarısı olmuştu. Jimin jungkook'un çıplak kaslı göğsünde uzanırken klasik bir sohbet ediyorlardı.

Komik anılarını anlatarak eğlence bulmuşlardı ikili.

"Gülmekten ağlayacağım." Hafif bir kıkırtı
bırakırken gözlerini silmişti jimin.

"Ağlamak demişken. Yanıma geldiğinde neden ağladığını sorabilir miyim?" Sarı yumuşak saçlara elini daldırmıştı jungkook.

"Uhm...kendi kendime konuşurken Yoongi geldi. Senin arkadaşın diye biliyorum. Her neyse bana direk dedi ki; 'Sen bir aptal mısın ya da pısırık bir omega mı? Git ve onunla konuş yoksa tüm birliğin ortasında sizi rezil ederim.' Sonra da gitti. O kadar ciddiydi ki bende ağladım. Ayrı olarak da küs olduğumuz için üzgündüm." Boşluğa bakarak sanki bir trajedi anlatıyormuş gibi bir ifade takınmıştı jimin.

Jungkook gülerken jimin'in yanağına öpücük kondurmuştu.

"Tamam bu kadar sohbet yeterli bence. Artık uyumalıyız yarın kasabaya varmış oluruz." Jungkook kolunda yatan jimin ile biraz daha yorganın içine gömülmüştü.

Bu sefer her akşamdan farklıydı. Sadece yan yana otursalar bile yakın hissediyorlardı.

Yavaşça sarı saç diplerini okşamıştı alfa. Sonra ise jimin'in boyun ve yanaklarını okşamıştı.

"Çok güzelsin." Hafifçe mırıldanmıştı jungkook.

Jimin ise büyükçe gülümsemişti. Bu iltifatlara gururunu okşuyordu. Sonra ise büyük gülümsemesine küçük bir öpücük konduğunu hissetmişti.

"Gülüşünden öpmeye bayılıyorum." Omeganın dudaklarına karşı nefesini vermişti alfa.

"Alışmaya başlarsam?"

"O zaman öpmek için daha çok sebebim olmuş olur." Ufakça tebessüm etmişti.

"Sevinmeli miyim?" Ona tam üstünden bakan alfanın yüzüne düşen saç tutamlarını geriye taradı jimin.

"Seni bilmiyorum fakat ben gayet mutluyum." Omeganın boyun girintisine uzun ve kokulu bir öpücük bırakarak biraz daha omegaya ilişmişti alfa.

Kaslı kolları arasında ufak tefek bir kurt tutmak absürtçe hoştu.

❦

Sabah olduğunda ilk kez bu kadar dinç hissediyordu jimin.

At üstünde koşarken bu sefer askeri birliğin hemen önündelerdi. At üstünde sarı saçları coşkuyla havalanırken soğuktan kızaran burun ve yanaklarını umursamıyordu.

Yüzünde silemediği coşkulu bir gülümseme vardı. Sırtında ise her zaman eksik etmediği ok ve yayını tutuyordu.

Jungkook ise soğuğa karışan ve pelerinin önünü örtmediği için tamamen ince gömleği görünen jimin'e bakıyordu.