《7》

4.7K 494 111
                                    

Yolculuk başlamış ve saraya çoktan varmışlardı.

Jimin atın üstündeyken kolu sürekli hareket ettiği için ağrılı bir yolculuk olsa da fazla sorun olmamıştı.

Jungkook ise jimin ile aynı atı paylaşmayı oldukça sevmişti.

Gerçi yol boyu omegasının belini tutmak, onun bedenini kendi bedeninde hissetmek ve yol boyunca omeganın kokusuna doyum olmamak kurdunu hoşnut kılıyordu.

Saraya geldiklerinde halk onları alkışlar ile karşılamışlardı. Jimin ise ifadesiz suratıyla etrafa bön bön bakmaktan başka bir şey yapmamıştı.

Ardından kraliçe karşılamıştı onları. Jimin'e sıkıca sarılmış, saçlarını ve yanaklarını okşamıştı jimin'in.

Bir süre kraliçeye baktı jimin. Evet annesiyle yakındı ama annesi o kadar sıkı sarılmamıştı ona.

"Sakın üzülüp yıpratma kendini olur mu kuzum? Eminim ağrıların ve yorgunluğun geçecektir. Sen sadece rahatına bak ve bir sorunun olursa bana gelmekten çekinme." Kraliçe avuçları aralarına jimin'in yanaklarını aldığında hoşnutluk ile gülümsemişti jimin.

Başını yanağındaki ele yaslamıştı jimin. Ardından sıcak bir gülümseme vererek sol kolu ile kraliçeye sarılmıştı.

Bir süre sonra ise jimin'e odalarını göstermişti jungkook.

Onu sarayın ikinci katına çıkarırken omeganın etrafı süzmesi hoşuna gidiyordu. Jimin hiçbir şey yapmasa dahi jungkook'un hoşuna gidiyordu.

Alfa odadan çıktığında üstünü değiştirmiş okunu yatağın kenarına koymuştu. Sadece yorgundu jimin. Büyük görkemli yatağa, alfanın yatağına yatmıştı direk.

Jungkook omeganın yanından ayrılmak zorunda kalmıştı.

Kralın yanına uğraması gerekiyordu, evraklar ve dosyaları halletmesi gerekti ve askeri birlikleri kontrol etmesi lazımdı.

Zaten geç gelmişlerdi birde bu işler onu cidden yoruyordu. Omegaya etrafı gezdirmeye ve sarayı göstermeye oldukça hevesliydi.

Yorgunlukla kaleye adım attığında sert ifadesini yumuşatarak derin bir nefes almıştı.

Merdivenlerden çıkarak odaya girdiğinde kapıda şaşkınlıkla durmuştu.

Jimin yatağın ortasında saten pijamaları ile öylece uzanıyordu. Bu manzara için canın bile verebilirdi jungkook.

Ayrı olarak omeganın kokusu odasının içine yayılmıştı. İşte kurdu şimdi uluyordu.

Sarı saçları nevresimlerin arasına dağılmış, şişkin dudakları ise yastıktan ötürü şişmiş dururken nasıl olurda sakin olabilirdi? Bunu yapabileceğini gerçekten zannetmiyordu jungkook. Bu onun için fazlaydı.

Daha ufak bir alfayken bile gittikleri davetlerde prens veya prenses omegalarla oyun dahi oynamamıştı. Ergenliğine ulaştığında da aynısı olmuştu.

Bir omega istememiş, yanlız kalmayı tercih etmişti. Elbette ki kendisine cesaret edip teklif gönderenler olmuştu. Onlara sadece sert bakışlarını ve çatık kaşlarını gösterek arkasını dönmüştü alfa.

Şu anda ise odasında kendisi dışında etrafta pıtı pıtı gezen bir omegaya sahip olmak onu çıldırtıyordu. Jimin'i göğsüne alıp saklama isteği körüklenirken kapıyı kapatıp yatağa yaklaştığını yeni fark ediyordu jungkook.

Spoiled Prince ❦ JikookWhere stories live. Discover now