《15》

3.5K 409 116
                                    

Karşısında duran iki yavru ile nefesini titrekçe vermişti omega.

Sarı saçlı, boncuk gibi mavi gözlü ve ufak tefek minik bir çocuk Jimin'i gördüğünde başını dizlerine yaslayıp ellerini başına siper etmişti. 

Gözlerini dahi kırpamıyordu jimin. Bu çocuk daha bebek sayılabilecek bir yaştaydı. Muhtemelen 5 veya 6 yaşında minik bir alfa kurttu. 

Dikkatlice süzdü etrafı jimin. Minik çocuğun soğuktan ayak uçları bile kıpkırmızı olmuştu. Ayrıca çeşitli yerlerinde de morluklar vardı. Sonra ise ufak çocuğun tam önünde durduğu, kendisinden saklamaya çalıştığı bedene baktı jimin. 

Diğer çocuktan daha ufak duruyordu. Siyah uzun saçları dağılmış ve yerde yatan minik bir kızdı. Bir kaç saniye olduğu yerde kalmıştı jimin. Çocuğu korkutmamak için elindeki ok ve yayı yere fırlatmıştı. 

Sonra ise ellerini kaldırarak bir adım atmıştı. Minik çocuğun belinde asılı duran ufak bıçağa korku dolu gözlerle baktığını görünce onu da bir çırpıda çıkartıp yere atmıştı. 

Yavaşça ufak çocuğun yanına ilerledi jimin. Omega feromonlarını sonuna kadar yayıyordu. Dizlerinin üstüne çöktüğünde hafifçe yerdeki bedenin önünde siper olan kurda dokundu jimin.

Ufak alfa ise koluna dokunan sıcaklık ile prensin eline tutunmuştu. Burnuna gelen ve ciddi anlamda ona kendisini iyi hissettiren kokunun karşısında ona bakan yabancıdan geldiğini anlamıştı. 

Yavaş adımlarla çocuğa sarılmıştı jimin. Şimdi bir şey söylemeyecekti. Üzerindeki pelerini tamamen çıkartıp minik alfanın tüm bedenine sardıktan sonra önünü de sıkıca iliklemişti.

"O-ona ne oldu?" Yerde yatan bedeni kucağına alarak baktı jimin. 

Kız neredeyse buz gibiydi! Donuyordu!

"Üşüyordu. S-sonra da uyudu." Ufak beden bir kez burnunu çekerek konuşmuştu. 

"Hemen geleceğim." 

Jimin apar topar ayağa kalkıp kızla merdivenlere koşmuştu. O kadar acele ediyordu ki son basamakta yerdeki küller nedeniyle kalçasının üstüne düşmüştü. Beyaz gömleğine kömür bulaşırken umursamadan tekrar hızla yerden kalkarak askerlerin olduğu kısma koşmuştu.

Hızla jungkook'un yanına gidip soluklanmadan alfanın pelerinini çekiştirmişti. "Pelerinini çıkart!" 

Jungkok anlamazca jimin'e bakmıştı. Neden pelerinini çıkartıyordu ki?

"Sonunda geldin jimin, pelerinin nerde ve ne oldu?"  Jimin'in tamamen dağılmış üstüne bakmıştı alfa. Ne içindi ki acelesi?

"Jungkook sadece pelerinini ver!" Jimin'in hafif sinirli sesini duyduğunda hızla pelerini omegaya vermişti jungkook. 

Ardından elindeki pelerin ile ışık hızında yıkılmış eve koşan jimin'in arkasından yavaş adımlarla ilerlemeye başlamıştı.

Hızla içeri girmişti jimin. Yerde yatan ufak kızı alfasının sıcak pelerinine sararak kucağına yatay bir şekilde yatırmıştı. Aynı şekilde yere oturmuştu jimin. Bir dizini uzatırken ayakta dikilen mini alfanın ayaklarının acımaması için dizine oturmasını işaret etmişti.

"Sen de kimsin?" Bir kaç saniye sonra yavaş yavaş ısınan minik çocuk tombul ufak parmağını jimin'e uzatmıştı.

 "Bana jimin hyung diyebilirsin." Bir eliyle ufak bedenin geriye düşmemesi için poposundan destekliyordu jimin.

"Jimin mi? Benim adımda Jiwhang." Ufak çocuk tanımadığı adamla konuşmaktan çekinmiyordu. Onun da kendisi gibi sarı saçları vardı. Oldukça şirindi ve kokusu da güzeldi. Yaşanan trajedinin ortasında bulundukları ortamı bile unutmuştu ufak çocuk. Sonuçta o bir...çocuktu?

Spoiled Prince ❦ JikookWhere stories live. Discover now