《13》

3.8K 404 60
                                    

Jimin askerler ile beraber ateşin etrafına oturmuş öylece yanan ateşi izliyordu.

Alfaya karşı biraz fazla ileri gitmiş olabilirdi ama umursamayacaktı. Tüm morali gitmişti ama onlardan uzakta oturan alfaya ifadesizce bakıyordu.

"Yanınızda ben varım diye çekinmenize gerek yok. Sizin komutanınız değilim." Hala suskunca oturan askerlere dönerek hepsinin kendisine bakmasını sağlamıştı jimin. Biliyorduki şu an sessizlikleri kendisi burada oturduğu içindi.

Yavaşça gülümseyerek oturduğu yerden kalkmıştı. Çadırına girip biraz dinlenmek istiyordu sadece. Bugün asker birliğine yetişmek için saatlerce dört nala ilerlemişti.

Kalçası ve kaval kemiklerinde derinden gelen bir ağrı vardı.

Ok ve yayını yere sabitlerken üstündeki pelerinini çılartmıştı. Ardından yer yatağının bir kısmına geçerek yorganı kafasına kadar örtmüştü.

Şu an jungkook ile küs müydüler? Yoksa yine kısa bir konuşmayla araları düzelir miydi?

Bilemiyordu jimin.

Alfaya fazla yüklenmişti. Onun omuzlarında ağır bir yük olduğunu bilmesine rağmen yine de onunla kavgaya girmiş ve kırmıştı onu.

Jungkook'un dediği her kelimenin doğru olduğunu kabullenmişti fakat yine de oldukça ağrına gidiyordu.

Sıkıntıyla ofladı omega.

Çadırın hafifçe açılmasıyla başını o tarafa döndürmüştü. Gelen tabii ki jungkook'du.

Ancak hiç beklenmedik bir şekilde hareket etmişti jungkook. Jimin'in yüzüne dahi bakmadan kılıcını yerine koymuş ardından diğer uzun kılıcını alarak çadırın çıkışına doğru yürümüştü.

"Jungkook? Nereye gidiyorsun?" Yattığı yerde gözünü ovalayarak diklenmişti jimin.

Fakat alfa cevap bile vermeden bir kere durmuş arkadaşını dönmeye bile tenezzül etmeden çadırdan çıkmıştı.

"Sende gidip dinlenebilirsin Kang. Bu geceki nöbeti ben alıyorum." Dışarıdan jungkook'un sesini duyduğunda kaşlarını çattı jimin.

Alfa bu kadar mı sinirliydi?

Gözlerini devirerek tekrar yattı. Emindi ki sabaha kadar alfası ile arası düzelmiş olurdu.

Saat muhtemelen gece yarısı civarı olmalıydı.

Emin değildi.

Jimin uyumadan çadırın önünde oturuyordu. Aslında uyuyamamıştı. Hiç bir şeyi umursamıyormuş gibi davranmak zor geliyordu.

Haksızdı ama kırgındı. Vermesi gerektiği gibi alması gereken bir özür vardı.

Jungkook gözünü dahi kırpmadan etrafı kolaçan ediyor ve jimin'in yüzüne bakmıyordu.

Jimin ise inat gibi jungkook'un gözlerinin içine bakıyordu. Alfa cidden ne kadar da umursamazdı! Ona bir şans dahi vermiyordu!

Derin bir nefes vererek oturduğu taşın üzerinden kalkarak etrafına bakmıştı bir kez. Uykusu geliyordu, yorgundu, üstelikte canı sıkılmıştı. Gidip mışıl mışıl uyumak yerine kendisine soğuk yapan alfanın dikkatini çekmek istiyordu sadece. 

Spoiled Prince ❦ JikookWhere stories live. Discover now